top of page
Yazarın fotoğrafıPınar Özkent

Olmak İstediğiniz Kişiye Oy Verin!

Güncelleme tarihi: 30 Mar 2023

Olmak istediğiniz bir kişi var mı?

Yani bugünkü sizden farklı birisi.

Sizin ve sürdüğünüz hayatın daha iyi bir versiyonu.

Benim var!

Sadece içerik üreterek ve yatırımlarıyla ailesini refah içinde yaşatan, o anda canımın çektiği yer neredeyse orada yaşarken aynı zamanda üretmeye ve para kazanmaya devam eden, sevdiklerime, kendime ve zevklerime daha fazla vakit ayıran, insanların daha anlamlı, güzel, refah dolu, sağlıklı, zevkli ve eğlenceli hayatlar yaşamasına güçlü bir şekilde yardımcı olan birisine dönüşmek istiyorum.

Belki de şanslı azınlıktayım. En azından kafamdaki “yeni ben” oldukça net.

Çoğu insanın bu netlikte olmadığını gözlemliyorum. Çevremde mevcut durumundan şikayetçi ama nasıl bir gelecek istediğini de bilmeyen çok insan var.

Ama yeni versiyonum konusunda kafamın net olması dönüşümün zorluğunu pek de hafifletmiyor.

Çünkü, insanın kendisini değiştirmesi belki de girişebileceği en büyük mücadele.

Çünkü istediğim kişiye dönüşebilmem ve istediğim hayata kavuşabilmem için her düşünceme, her kararıma, her duyguma, her söylediğime dikkat etmem ve her seferinde doğru adımlar atmam lazım.

Önemsiz bir tek detay bile yok .Çünkü bunların her birisi aslında birer oylama.

Her düşüncem, her kararım, her duygum ve her söylediğim, olmak istediğim kişi ile bugünkü kişi arasındaki “gerçek seçimimi” belirleyen birer oy veriş…

Bugünkü ben olmaya mı devam edeceğim, yoksa yeni versiyonuma mı geçeceğim konusunda birer oy veriş…Bilinçaltımı gerçekten ikna edebilecek cinsten birer oy veriş…

Bunca yılda hayatın bana öğrettiği en önemli şey bilinçaltını ikna edemediğim hiç bir değişimde başarı sağlayamadığım.

İstediğim kadar plan yapayım, istediğim kadar mücadele edeyim, rasyonel beynim istediği kadar kararlı olsun, bilinçaltım ikna olmadıkça değişim hikaye oluyor.

Bu durum bana özel değil ve fizyolojik bir açıklaması var.

Beynimizin bilinçaltı faaliyetlerini yöneten bölümü, yani limbik sistem, bilinçüstü faaliyetlerini yöneten bölümünden (yani prefrontal korteks) çok daha büyük, çok daha hızlı, çok daha net amaçları olan ve evrimsel olarak çok daha olgun bir bölge.

O “evet” demediği sürece hiç bir değişim mümkün değil. Peki inatçı bilinçaltımı değişeceğime nasıl ikna edebilirim.

Yöntemlerden birisi “telkin”. Bu yöntemi ilerideki bir yazıda ele alacağım.

Diğer ve bence daha önemli yöntem ise küçüklü büyüklü tüm seçimlerimde olmak istediğim kişiye oy vermek.

Çünkü bilinçaltımı değişeceğime ikna etmenin en kolay yolu bu.

Bilinçaltını hayal ettiğim geleceğe doğru yürüdüğümü ikna etmenin en kolay yolu sürekli olarak doğru seçimler yapmak.

Her bir doğru seçim bilinçaltımıza birer “geribildirim” olarak dönüyor.

Sık ve kararlı seçimlerle gelen geribildirimleri alan beyin kendisini olmak istediğiniz kişiyle hizalıyor. Bu hizalanma tamamlandığından seçimlerinizi doğru yönde yapmak için mücadele etmenize, hatta bilinçli kararlar almanıza bile gerek kalmıyor.

Bilinçaltı direksiyona geçiyor ve sizi istediğiniz yöne doğru götürüyor. Otomatik pilotta istediğimiz yöne uçmaya başlıyoruz adeta.

Mesela para harcama kararlarım gelecekteki ben için çok önemli bir oy veriş.

Çok şükür kazancımla pek çok insan için lüks sayılacak şeyleri satın alabilecek güce sahibim. Hele bir de pek çok insan gibi tüketim uğruna borçlanmaya başlasam kim bilir daha nelere sahip olabilirim?

Ama bu gelecekte dönüşmek istediğim kişiye oy vermek olmaz. Bu bugünkü yaşamımı sonsuza kadar sürdürmek yolunda bir seçim olur. Çünkü lüks şeyler tüketebilmek için çok para kazanmaya devam etmek gerekir ve bu da değişimi zorlaştırır.

Daha da kötüsü lüks tüketim tercihlerim bilinçaltımın dikkatinden kesinlikle kaçmaz.

Bilinçaltım bugünkü Bora olmaya devam etmek istediğimi düşünür ve davranışlarımı yönlendiren otomatik pilotu bu yönde hizalar.

Asla unutmayın, her seçiminiz bir oy.

Bilinçaltı ismindeki acımasız yargıç bu oyların her birisini dikkatle sayıyor.

Eğer sürekli olarak gelecekteki size oy veriyorsanız dönüşüm sürecinizde işler yolunda. Aksi takdirde bugünkü halinizle barışmanız belki de daha sağlıklı.

58 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Yazı: Blog2_Post
bottom of page