top of page

Bu Bakış Açısı Başkalarını İkna Etmenizi Kolaylaştırabilir!

İnandığımız şeylerin çoğu çevremizdeki insanların inançlarından etkilenir ve bu inançlar da çoğunlukla nerede ve ne zaman büyüdüğümüze bağlıdır.

Hırsızların sonsuza kadar hapse girmesi gerektiğini düşündüğünüzü yüksek sesle söylerseniz, çoğu zaman çevreniz sizinle aynı fikirde olacak ve kendinizi normal hissedeceksiniz. Diğer taraftan günlerce boğazından bir lokma geçmemiş insanların yaşadığı bir mahallede yetiştiyseniz ve bu savı savunursanız, çevreniz tarafından dışlanırsınız.


Aynı şey siyasi görüşler için de geçerli. Bizler henüz siyasetin ne olduğunu bilemeyecek kadar küçükken, çekirdek çevremizin siyasi görüşlerinden etkilenmemiz ve kendimize göre “doğrusu bu” diye etiketlememiz oldukça insani.

Kabilemizin iyi tarafında kalmak için motivasyonumuz derindir. Bu hep böyleydi. Tarihler öncesi. Hatta insan öncesi. Çevremizin bizi dışlamasını gerçekten istemiyoruz.


Bu nedenle bir şekilde başkalarının gözüne girmemizi sağlayacak tutum, inanç ve sosyal davranışlara doğru çekiliriz.

Büyürken, toplumda kabul edilmemiz için neleri söyleyip neleri söyleyemeyeceğimiz bize öğretilmişti, bunu biliyorsunuz.


Örneğin çocukken, kulağımızın içini kaşımaktan hoşlandığımızı topluluk içinde söyleyemezdik, bundan çok keyif alıyor olsak bile. Bir doğum günü hediyesini açtığımızda, onu beğendiğimizi söylememize izin verilirdi, ancak beğenmiyor olmak ayıptı.


Aslında hayatımızın ilk yıllarından itibaren, belirli şeyleri söylediğimiz ya da belirli şekilde davrandığımız için ya seviliyor ya da itiliyoruz. Böylece süreç içerisinde neyin alkış topladığı ve neyden uzak durmamız gerektiği konusunda koşullanıyoruz.




Dediğim gibi, bu “doğru ve yanlış” davranışlar çevremizin inançları ile şekillenir. Aynı, siyasi görüşlerin bize çok öncelerden miras kalması gibi..

Bugün çoğu insan, yetiştirildiği ortamdan miras kalan bir bakış açısını, doğru ya da yanlış değerlendirmesi yaparak benimsemiyor. (Her görüş için geçerli). İnanç kodları çok önceden beyinlerimize yükleniyor.


Dokuz yaşındaki bir çocuğu ele alalım. İnsanların hangi davranışlarının övüldüğünü ve eleştirildiğini, ebeveynlerinin kimler hakkında nasıl konuştuğunu ve öğretmenlerinin dünya hakkında neyin yanlış olduğunu düşündüklerini görebilir. Ancak siyaset, din, kapitalizm gibi soyut fikirleri anlayamaz. Ona söylenileni doğru olarak kabul eder.


İşin özü, bir inancın rengini, tadını, nereden geldiğini ve toplumda neden varlığını sürdürdüğünü öğrenmeden önce, ona inanmayı öğreniyoruz.

Çoğu zaman da yetişkin kimliğimizde inançlarımızı sorgulamadan, sade ve olaysız hayatlarımızda kalmayı tercih ediyoruz.

Ve ancak meraklı, soran - sorgulayan, çok okuyan insanlar bakış açılarını esnetmek için çemberin dışına çıkıyor.

Düşünsenize çemberin dışında olduğunuzda güvende değilsiniz, orada tanıdıklar, eş - dost ve arkadaşlar yok. Bu oldukça büyük bir yüreklilik gerektiriyor.


İnançlarımızın çoğu güvende hissetmekle ilgilidir.

Birçok kişinin bu sorgulamadan kaçınmasını normal karşılıyorum.


İnsanlar kök nedeni, mantıksal işleyişi ve temellerini hiç test etmeden bir inanca bağlanıyorlar.


Çünkü diğer yolu araştırmak, oldukça fazla emek gerektiriyor ve kendini haksız çıkarmak gibi bir sonuç, sürekli onay arayan beyinlerimiz için pek de cazip değil..

Can Yeleğini Çıkarmak


Eğer bir anlaşmazlığın özüne inmek ya da özüne yaklaşmak istiyorsanız, oldukça korkutucu bir şey yapmanız gerekir. Can yeleğinizi çıkarıp okyanusa açılmaktan bahsediyorum.

Dünyanızda yaygın olarak "yanlış" olarak bilinen şeyin aslında karşıt görüştekiler için mantıklı olabileceği ihtimalini düşünmeniz ve bunun için mevcut en iyi argümanları bulmanız gerekir.


Bu argümanları dürüstçe değerlendirmek için, iyi ve değerli bir insan olarak statünüzü kaybetme tehdidi altında, topluluğunuzda olmayan insanlarla özdeşleşmeniz gerekir. (Can yeleği kısmı da bu)


Yol açabileceği kafa karışıklığına rağmen, bunun meraklı bir kişi için heyecan verici ve özgürleştirici olabileceğini savunuyorum.


Çoğu insan bunu asla yapmaz, ama siz yapabilirsiniz.


 


 

Tilki ve Kaz


BBC'nin Planet Earth dizisinde gördüğüm bir bölüm var:


Bir tilki sevimli kaz yavrularını çalmaya çalışırken anne kazlar çaresizce onunla savaşmaya çalışıyor. Tabi ben de ekran başında kazlar için üzülüyor, tilkiye sövüp duruyorum.

Ancak bir sonraki sahneden; tilkinin avını, annelerinin bugün bulabildiği az miktardaki yiyeceği paylaşmak zorunda olan yedi sevimli yavru tilkiye getirdiğini izliyorum. Anlıyorum ki, o tilki aynı zamanda yavrularını hayatta tutmak için zor bir savaştan çıkmış bir anne…


Bu iki gerçekliği aynı anda gördüğümüz an, karşıt bir görüşe iyi niyetle yaklaşmanın değerli olduğunu anlarız.


Diğer insanların - yani hayatımız boyunca bize öğretilmiş olan inancın aksini savunanların- biz onların içinde bulundukları çıkmaza sempatik bir bakış açısı kazanıp, onların gerçekliklerini anladığımızda; düşündüğümüz kadar yanlış veya kötü olmadıklarını görürüz.


Bu anlarda dünya daha anlamlı hale gelmeye başlar. Çok yönlü olarak bakmayı başarabilirsek, karşıt görüşteki insanların çoğunun, kendilerince haklı nedenlerini görebiliriz. Tabi ki bunu görmek; tilkinin haklı olduğunu göstermez.

Bu bakış açısının asıl amacı, inançların arkasındaki nedeni anlamaktır.


Çünkü ancak doğru anlayabilirsek, doğru cümleler kurabiliriz.


Çünkü ancak anlayabilirsek endişeleri giderebiliriz.


Ve görürüz ki, aslında herkesin doğru - yanlış inançları arkasında korumaya çalıştığı duygusal ihtiyaçlar aynı: Güvende, umutlu ve ait hissederek yaşamak.


 

📮 Size Nasıl Destek Olabiliriz?


1) Haddini Aş Kulübü: Kendinize 1 yıl sürecek profesyonel bir gelişim yolculuğu hediye etmek isterseniz; içinde mentorluk seansları, eğitim ve seminerler, okunacak / izlenecek kaynaklar, size özel videolar sunduğumuz bir toplululuğun parçası olabilirsiniz. Haddini Aş Kulübü ile ilgili daha fazla bilgi burada.


2) Kitap Ekspresi: Uluslararası bestseller olmuş, çoğu Türkçe'ye çevrilmemiş kişisel gelişim ve iş kitaplarının ana fikirleri ve en önemli ipuçları özetlediğimiz; Kitap Ekspresi'ne katılmak isterseniz buradan üyeliğinizi başlatabilirsiniz.



3) Mentorluk: Eğer kariyerinizde ya da girişiminizde büyümeye ihtiyacınız varsa ve bir akıl hocasının desteğini almak isterseniz, mentor olarak da size yardım etmeye hazırız. Mentorlukla ilgili detaylı bilgi burada.

1.218 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page