Hayatım boyunca hiç bir konuda "son dakikacı" olamadım. Hani şu; evde hiç çalışmıyor ama notları iyi, demek okulda öğretmeni dinliyor" denilen çocuklardan biri değildim.
Çünkü sadece öğretmeni dinlemekle geçer not alabileceğimi hiç düşünmedim. Bildiğiniz "inek" öğrenciydim ben. Hatta çoğu insanın derslere bile girmediği yüksek lisans döneminde bile bu tutumum değişmedi.
Yumurta kapıya dayanana dek ders çalışmayan, sadece son gece oturup çalışarak sınavları geçen insanlara içten içe hep özenmişimdir.
Eşim Bora mesela, üniversite sınavına son 1,5 ayda hazırlanmış ve hatrı sayılır bir okul mezunu. Bense işi şansa bırakamadığımdan lisedeki son senemi yüzlerce test çözerek geçirmiştim. Gel de sinir olma :)
Yanlış anlaşılmasın, ders çalışmaya bayıldığımdan değil, yapmam gerekenler konusunda istemesem de kendimi zorladığımdan..
Brian Tracy Bahane Yok kitabında öz disiplini şöyle tanımlar:
"Öz disiplin, canın hiç istemese de, kendini zorlayarak o işi tamamlamak.."
İş hayatımda da böyle oldu. Bir sunum hazırlanacaksa haftalar öncesinden hazır ederdim. En sona sadece güncellenecek rakamları bırakırdım. (Bir an önce bitsin, omzumda ağırlık yaratmasın mantığı)
Anlayacağınız, öz disiplin ve çok çalışma benim küçüklükten beri taşıdığım özellikler. Yanlış anlaşılmasın, kendimi övmek için anlatmıyorum, varmak istediğim bir nokta var.
"Çok çalışma özelliğimi" iyi ya da kötü diye sınıflandıramam çünkü artıları olsa da, mükemmeliyetçilik ya da zaman yönetiminde aksama gibi zor tarafları da var.
Gel gelelim madalyonun öteki yüzüne.. Böylesi disiplinli birinden yaşamının her alanında yapması gerekenlerin sorumluluğunu almasını bekliyor olabilirsiniz.
Ancak işte burada iş çetrefilleşiyor. Hayatımda yapmam gereken ama yapmadığım / ertelediğim birçok şey var. Hepimiz gibi..
Mide rahatsızlığım nedeniyle glutensiz beslenmek gibi, belki yüz kere karar verip bir türlü sporu hayatıma düzenli sokamamak gibi..
Yapmam gerektiğine emin olduğum olduğu halde harekete bir türlü geçemediğim birçok şey var.
İşte burada irade ve öz disipline sahip olmak yeterli mi konusu gündeme geliyor.. Brian Tracy bunları okusa kesin bana kızacak ama ben oldum olası irade gücünün pek de yeterli olmadığını düşünürüm.
Bana göre insan ancak, yapması gerekenler gerçekten değerleri, hayalleri ve güçlü yönleriyle örtüşüyorsa harekete geçebiliyor.
Yani bir insan tam anlamıyla iradeli olamayacağı gibi, tamamen iradesiz de olamaz.
Çok çalışma konusu benim yaşam değerlerim arasında yer alan "başarı" ile örtüştüğü için hayatımda zorlandığım bir konu değil. Ancak belli ki sağlıklı yaşam kavramı değerler kümemde pek de öncelikli değil. (Maalesef 😞) Sporun ve sağlıklı yiyeceklerin önceliklendirildiği bir ailede yetişmedim çünkü.
İnsan tabi ki hayatında değiştirmesi gereken şeyler için harekete geçerek iradesini kullanabilir. Ancak eğer bu şey onun hayalleri ile örtüşmüyorsa veya güçlü yönlerini desteklemiyorsa bu çaba bir yerde motivasyonsuzluk yarattığından, irade gücü onu yarı yolda kalabilir.
Sonra kendimize bir güzel "tembel" veya "iradesiz" etiketini yapıştırırız. Ne büyük haksızlık!
Hepimiz duyarız:
Üniversitede istemediği bir bölümü okuduğundan berbat sonuçlar alan biri, başka bir bölüme geçtiğinde derslerine dört elle sarılabiliyor.
İş yaşamında büyük irade göstererek sürekli yeni şeyler öğrendiği halde IT ekibinde standart sonuçlar elde eden biri, pazarlama ekibine geçtiğinde harikalar yaratabiliyor.
Çünkü güçlü yönleri örtüşen bir konuda çalışıyor ve bu nedenle kendini ittirmesine gerek yok.
Bu pencereden bakarak düşünmenizi çok isterim:
Çok istediğim / doğru olduğunu bildiğim / bir şekilde başladığım halde sürdüremediğim neler var?
Bunlar benim hayatımdaki hangi değerlerle örtüşüyor?
Bunlar benim hayatımdaki hangi öncelikleri ve hayalleri besliyor?
Çıktığım yol güçlü yönlerimi destekliyor mu?
İrade göstermeme pek de gerek olmadan doğal olarak yaptığım neler var?
Belki de düşündüğünüz kadar disiplinsiz ya da tembel değilsinizdir.
Belki sadece aslında olmadığınız biri olmak konusunda kendinizi zorluyorsunuzdur.
Ne dersiniz?
***
📮 Size Nasıl Destek Olabiliriz?
1) Haddini Aş Kulübü: Kendinize 1 yıl sürecek profesyonel bir gelişim yolculuğu hediye etmek isterseniz; içinde mentorluk seansları, eğitim ve seminerler, okunacak / izlenecek kaynaklar, size özel videolar sunduğumuz bir toplululuğun parçası olabilirsiniz. Haddini Aş Kulübü ile ilgili daha fazla bilgi burada.
2) Kitap Ekspresi: Uluslararası bestseller olmuş, çoğu Türkçe'ye çevrilmemiş kişisel gelişim ve iş kitaplarının ana fikirleri ve en önemli ipuçları özetlediğimiz; Kitap Ekspresi'ne katılmak isterseniz buradan üyeliğinizi başlatabilirsiniz.
3) Mentorluk: Eğer kariyerinizde ya da girişiminizde büyümeye ihtiyacınız varsa ve bir akıl hocasının desteğini almak isterseniz, mentor olarak da size yardım etmeye hazırız. Mentorlukla ilgili detaylı bilgi burada.