top of page

Başka Ne İş Yapabilirim ki?

Bundan sadece 5-6 yıl önce bana yazarak para kazanacaksın deselerdi, ya güler geçerdim ya da bir "New York Times Bestseller" yazmam gerektiğini düşünürdüm. Bugünse gerçekten hayatımı yazarak kazanıyorum.

Hayır, çok satan bir kitap yazmadım, rating rekorları kıran bir dizinin senaristi de değilim. Sadece; sosyal medyada ve bu bültende yazarak bir fayda yaratmaya çalışıyorum. Birilerinin hayatına dokunmaya, birilerine iyi gelmeye..

Sonra bu niyet dönüp dolaşıyor, bazılarının mentorluk hizmetimle ilgilenmesine ya da Haddini Aş Kulübü'ndeki topluluğa katılmasına vesile oluyor.

Sevgili genç dostum, bunları sana yazmamın sebebi, kafanda dönüp dolaşan, “mezun olduğumda ne yapacağım ki?” sorusunun olağanca ağırlığıyla kalbine oturduğunu biliyor olmam.

Çünkü 19 yıl önce aynı duyguyla benzer yolları yürüdüm..


Kariyer ve girişimcilik mentoru olarak çalıştığımdan beri, hem bana gelen mesajlardan hem de bugüne dek çalıştığım birçok insandan duyduğum ortak bir konu var:

"Sıkışmış hissediyorum ve başka bir şey yapmak istiyorum, ancak neye nasıl başlayacağım konusunda yardıma ihtiyacım var."

Ayakları geri geri giderken kendini zorlayarak işe giden çalışanların birçoğu kendince bir çıkış yolu bulamamaktan şikayetçi.

Çıkış yolunun kapalı görünmesinin en büyük sebeplerinden biri de; “başka ne iş yapabilirim ki?” sorusunun uçsuz bucaksız cevapsızlığıyla bizleri köşeye sıkıştırması.

“Ne iş yapmalıyım?” sorusunun cevabını bulamamamızın nedeni; hem güçlü yönlerimizi ve yetkinliklerimizi kullanarak kendimizi gerçekleştireceğimiz, hem de koşa koşa gideceğimiz bir işimizin olması fikrinin hayalden öteye geçmemesi..

  • Çünkü güçlü yönlerimizin farkında değiliz.

  • Çünkü yetkinliklerimizi nasıl kullanabileceğimizi bilmiyoruz.

  • Çünkü hobi olarak yaptığımız bir şeyin profesyonel bir dönüşüm içerisinde yeni kariyerimiz olamayacağına dair sabit fikirlerimiz var.

Aslında ne iş yapabileceğimizin cevabı hemen önümüzde.

Ancak bizler kendimize öyle büyük beklentiler yüklemiş, öyle dikenli duvarlar örmüşüz ki önümüzü göremiyoruz. Tam önümüzde evet!

Mesela yapmaktan çok zevk aldığın, kimse senden beklemediği ve mecbur olmadığın halde sık sık yaptığın veya yapmak istediğin bir şeyler var mı?

Peki ya derinlemesine ilgini çeken konular?


Yok dersen inanmam, sadece bakmayı bilmiyorsun. Çok somut ve profesyonelleşebilecek bir şey arıyorsun çünkü.

Aslında hepimizin hayatında mutlaka bir / bir kaç alan var ki ilgimizi çekiyor, o konuyu araştırıyoruz, okuyoruz, yapıyoruz veya bazı şeylerde yetenekli olduğumuzu içten içe biliyoruz.


Şimdi belki bana soruyorsun:


Evet ben çok iyi yemek yapabiliyorum, ama ne yapacağım, aşçı mı olayım?


Bilmiyorum! Aşçı olabilirsin, yemekle ilgili blog açabilirsin, ilk kez denediği tarifleri paylaşan insanları buluşturan bir uygulama yapabilirsin..Sonsuz seçenek var, ama önce duvarlarını aşman gerekiyor.


Şunu düşünmeni istiyorum:

Yaptığımız her şeyin, sadece bildiğimiz anlam ve sınırlarla mı bir kariyere dönüşmesi gerekiyor?

Yazarım diyorsan kitap yazmalı, müzisyenim diyorsan albümün olmalı, tasarımcıyım diyorsan bir butiğin / ajansın olmalı.. Koskoca bir HAYIR!

Artık dünya böyle sıkıcı kurallar için fazla dinamik bir yer. Ve bu koskoca dünya olasılıklarla dolu..

Bir şeyler mi çizmeyi seviyorsun, belki sosyal medyada muhteşem sayfalar tasarlayacak, belki çarpıcı bir sunum tasarımcısı olacak, belki çizdiklerinizle kadınların iş yaşamına katılımına ilham vereceksin.. Bilmiyoruz..

Yani çizebiliyoruz diye, illa ressam olup sergi açıp, tablo satacağız gibi bir sınırımız yok. Çizerek bambaşka bir kariyer de inşa edebiliriz.

Eğer günün birinde kendini harika hissettiğin bir işinin olması hayalin varsa, hemen bugün başlaman gereken ilk şey yapmaktan keyif aldığın bir şeyin üzerine gitmek. Ona zaman / emek / ilgi ve aklını vermek.

İkincisi; her ne yapıyorsan bunu, diğer insanlara ve / veya dünyaya olumlu bir katkı sunabileceğin hale getirmek. Yani başkalarına faydalı olmak, gerçek bir değer yaratmak için kolları sıvamak..

 

Tek başına içinden çıkamam diyorsan, Haddini Aş Kulübü'nde: Tek kişilik girişimlerde bulunmayı, solo girişimci olarak yan iş ve ek gelir kazanmayı, iş modeli oluşturmayı ve içerik üretmeyi konuşuyoruz. Aramıza katılmak iyi gelebilir.

 

Şimdi: Anlamlı ve tatmin edici bir iş yaşamı iki bileşenin kesişiminden oluşur.

  1. Ne yaparken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum? Neleri iyi yaptığımı düşünüyorum? (Kendini sabote edip "çok da iyi değilim" demeden cevaplandır lütfen.)

  2. Bu yaptığım şeyle insanların yaşamına ya da dünyaya nasıl bir katkım olur? Dünyanın / insanların neye ihtiyacı var?

Bu iki maddenin kesişimine aldığın her ne / neler varsa, işte onu düzenli olarak yapmak için zaman ayırmaya başlaman gerek.

  • Bu beni nereye götürür demeden..

  • Bundan bir meslek olur mu diye yargılamadan..

  • Nasıl para kazanacağım ki, diye düşünmeden..

  • Adım adım kendinizi geliştirerek..

  • Ve sonra bunu insanlara / dünyaya faydalı hale getirmenin kapılarını aralayarak..

Yıllarca ötesini berisini düşünmeden yazarlık atölyelerine katılıp birçok maddi - manevi yatırım yaptım. Kurumsal hayatın içindeki bir yönetici olarak o an için pek de anlamlı görünmüyordu gece yarılarına dek öykü yazmaya çalışmak..

Ancak şimdi dönüp bakıyorum da o dönemin, aslında beni bugünkü halime hazırladığını anlıyorum.

Bugün;


birçok şeyi beceremeyebilirim, birçok hatam olabilir, birçok şeyi batırabilirim. Ama hiçbir zaman çok kötü bir şey yazmam!

Hayır, üstün yetenekli olduğumdan değil; sadece yıllarımı kelimelerin dünyasında geçirdiğim ve sürekli pratik yaptığım için..

Eğer günün yaptığın işte harika başarılara imza atma hayalin varsa; bugünden onu en iyi şekilde yapabilmek için eğitimler almaya başla, başarılı insanların hikayelerinden ilham al ve küçük küçük denemeler yaparak öğrendiklerini pekiştir. Kendine hata yapma ve onlardan öğrenme izni vermek için öyle gençsin ki..

Gerçek şu:

5 yıl sonra hayatımızda olacak mesleklerin %60'ı henüz keşfedilmemiş durumda..

Yani fotoğraf çekmeyi seviyorsan ve bu konuda enine boyuna bir gelişim yolculuğuna çıkarsan birkaç yıl sonra çektiğin kareleri Metaverse'te bir deneyim yaşatmak için de kullanabilirsin.


Veya belki fotoğraflarınla dijital bir tiyatro sahnesine can vereceksin.

Diyorum ya, bilmiyoruz. İnan bizi en çok kendimize koyduğumuz sınırlar yaralıyor.

Bildiğim şey şu ki; becerilerini "derinlemesine öğrenme" + denemelerle birleştiren herkes için dünya kollarını yüreklice açmış durumda.

Hem para kazandığımız hem de mutlu ve başarılı hissettiğimiz "o" işi sürekli aramaya çalışmak yerine; onu yaratmakla ilgilenmemiz gerek!


Yaratmaksa küçük adımlar atmaktan, denemekten ve öğrenmekten geçen bir farkındalık yoludur.

Unutma lütfen:


Bu yolda yalnız değilsin. Ve inan bugün başarılı bulduğumuz tüm insanlar da, bir dönem benzer duygular yaşadı.


Ve yine unutma ki; kendine her gün yeni pencereler açman mümkün.


Hayat çok keyifli bir keşif yolculuğu, tadını çıkart!


Ve yardıma ihtiyacın varsa, yolculuğuna eşlik etmek için yüzlerce kişi burada seni bekliyor.

1.447 görüntüleme1 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page