top of page
Yazarın fotoğrafıpınarözkent

Kariyerimde "Yeni Bir Ben" Sancısı

Biliyorsunuz, mesleğim kariyer mentorluğu olunca, iş yaşamında kendini sıkışmış hisseden, farklı bir kariyer yolu çizmek isteyen ya da ne yapmak istediğini bulmaya çalışan kişilerle yolum kesişiyor sık sık.


Özellikle son 1 yılda pek çok insanın kariyeriyle ilgili kendini çaresiz hissettiğini, başka bir şey yapmak istediği halde günlük döngüden çıkamadığını ya da aklında bir çuval dolusu soru işareti ile bunaldığını gözlemliyorum.


Pek çok sebebimiz var, farkındayım. Pandemi sonrası değişen iş yapış şekilleri, ekonomik dengesizlikler, sevdiklerimizin kaybı ile başlayan anlam arayışımız.. Yaşamın bir anda bitiverme ihtimali ile yüzleşmek..


Bir şekilde çoğumuz işimizi değerlerimizle ve yaşamdan beklentilerimizle uyumlu hale getirmenin yollarını bulmak istiyoruz.


Ve kariyerinizi yeniden tasarlamanın ya da dünyada neden var olduğunuzu (amaç) keşfetmeye çalışmanın ürkütücü olduğunu da biliyorum. Nereden başlayacaksınız ki?


İşimden ilk ayrıldığımda, hemen yeni bir şeyler yapmam gerektiğini ve boşlukta sallanma hissinin bir nevi tembellik olduğunu düşünüyordum.


Kendimi istemediğim projelere atılmış ve yine kendimi sevmediğim bir şeyleri yaparken bulmuştum. Ki tam da yukarıda bahsettiğim gibi sevmediğim bir kariyer hayatından kurtulmak için istifa etmişken.. (Hikayemi merak ederseniz Beyaz Yakamla Nasıl Vedalaşırım? E Rehberi'nde anlatmıştım.)




Tarafsız Bölge


O zamanlara ve birçok kariyer kavşağıma dönüp baktığımda, keşke o zaman William Bridges'ın fikirlerinden haberdar olsaydım diyorum.


William Bridges 1960'larda felsefe profesörü olarak çalışan bir duayen. Yıllarını, neden bazı şirketlerin büyük değişimleri hiç aksatmadan gerçekleştirirken diğerlerinin tamamen dağıldığını araştırmakla geçiriyor.


Bridges, değişimi büyük başarıyla atlatan pek çok şirketin, çalışanlarından her şeyin mükemmel olmasını beklemediğini, ekibin üzerinde "hemen" baskısı yaratmadığını ve değişim için kendilerine zaman verdiğini keşfediyor.


Bridges; şirketlerin büyük değişimleri gerçekleştirmeden önce çalışanlarını rahat bıraktıklarını, onlara -değişimi hazmetme ve eski dönemi değerlendirme- hakkı verdiklerini söylüyor.


Bridges bu döneme "tarafsız bölge" adını veriyor. Ve büyük bir değişimin, hem şirketler hem de bireyler için krize dönüşmesini engellemek için bunun çok önemli olduğuna inanıyor.


Profesör Bridges "tarafsız bölgeyi" şöyle tanımlıyor:


"Bu, eski gerçeğimiz ve eski kimliklerimiz ile yenileri arasındaki zamandır. İnsanlar yeni bir yolcuğa çıkıyor, kendilerine yeni kimlikler ve roller ediniyor. Bu dönüşüm içerisinde herkes kafa karışıklığı ve sıkıntı hissedebilir."


Kısaca söylemem gerekirse, bir değişim öncesi kafa karışıklığı da hissettiğimiz sıkıntı ve kaygı da son derece normal!


Çoğu zaman bizi bunaltan şeylerden bir an önce uzaklaşmak ve yeni bir başlangıç yapmak isteriz!


Ancak;


ilk iş teklifini kabul etmeden,

ülkenin diğer ucuna taşınmadan,

bir şirket kurmak için büyük bir kredi almadan

ve dahası bundan sonra ne yapmak istediğimizi enine boyuna düşünmeden önce, hayatımızın eskide bırakacağımız bölümü ile barışarak vedalaşmamız ve bir süre hareketsiz kalmamız gerekir.


Tarafsız bölge, bir süre için yeni fırsatlar konusunda acele etmemek, kendinize hissettiğiniz o gergin hissin normal olduğunu söylemek; sağlıklı gıda, iyi uyku ve biraz egzersiz içeren bir rutine bağlı kalmak için kendinize koçluk yapmak veya sizin için başka bir şey anlamına gelebilir.


Yani burası, kendinizden beklentilerinizin daha düşük olduğu, mükemmel değil de "ortalama" bir hızda akışta kaldığınız yerdir.


İstifa edeli henüz 1 hafta olmuş bir danışanımla konuşuyordum dün akşam. Kendini hemen bir şeyler bulmak, hemen hayatın anlamını keşfetmek veya hemen yeni bir işe atılmak zorunda hissettiği için oldukça mutsuz.


Ona biraz akışta kalmasını söyledim ve tarafsız bölgeyi anlattım.


Bunu doğuma dek giden bir süreç gibi düşünün. Evet kendinizi yeniden var edeceksiniz, yeni bir bebeğin doğumu gibi.. Hissettiğimiz kafa karışıklığı da doğum öncesi sancılar aslında..


Düşünsenize 9 ay anne karnında büyüyor ve gelişiyor insan. Bir anda "yeni bir ben" olabilir miyiz?

Bahsettiklerim, size tembellik gibi gelmesin, bir süre rölantide yaşamanın hiçbir zararı yok.


Tam tersine zihinsel olarak daha arınmış ve sağlıklı bir başlangıç yapmak için kendinize zaman vermeniz çok değerli.


Bir sonraki adım için acele ettiğimizde, vardığımız yerin yine istemediğimiz ve eskisine benzeyen bir başka yer olduğunu düşünsenize! (Başıma geldi ve inanın pek de hoş bir his değil.)




Aslında İşimiz Basit: Bir süre Sadece Kendinizi Gözlemleyin.


Kendi nabzınızı tutun.

Bir sonraki kariyer hamleniz hakkında düşünmeyin ya da hedeflerinizi belirlemeye çalışmayın. Sadece kendinizle birlikte olun. Edebiyat kitapları okuyun, eğlenceli bir şeyler izleyin, hiç gitmediğiniz bir yere gidin, seyahate çıkın, kullanmadığınız eşyaları atın. Yani zihninizi nötrleyin.


Kendinizin üzerine gitmeyin. Acele edip yeni bir işe başlamadığınız, yüksek lisansa başlamadığınız ya da bundan sonra ne yapacağınıza karar vermediğiniz için kendinizi azarlamayın. (Bunu hepimiz zaman zaman yapıyoruz 🙈)


Sadece tarafsız bölgede olma pratiği yapın. Uzun yürüyüşler, çiçek ekmek, evi boyamak.. Her ne ise.. Kariyerinize etkisi olmayan bir şeyler yapın ve kendinizi gözlemleyin. Hislerinizi tartın. Gerçekten sadece yaşayın.


Bunu yapmak için illa işi bırakmanız gerekmiyor, çalışma saatlerinizin dışındaki her anı sadece yaşayarak geçirmenizden bahsediyorum. Ne yapacağınıza dair zihninizi bir süre yormadan..


Kendinize normalde izin vermeyeceğiniz bu boşluktan keyif alacağınızı biliyorum.


Ve kendinizi hafiflemiş, zihninizi boşalmış hissettiğinizde, şu cümlelerdeki boşlukları doldurun:


1) ....................... yaparak para kazansaydım, hiç sıkılmazdım.


2) Hiç para kazanmak zorunda olmasaydım, ................................... gibi bir iş yapardım.


3) Bir işe dönüşmese de, ............................ yapmak bana çok iyi geliyor. İş benim hayatımın sadece bir tarafı olduğuna göre, ........................... yapmayı hayatıma daha fazla katarak, yaşamdan aldığım zevki arttırabilirim.


4) ................................. yaparsam değişim için önemli bir adım attığımı düşüneceğim.


***


Şu an bu cümleleri yanıtlama eğilimdeyseniz, bırakın lütfen. Şimdi zamanı değil.


Doğru cevapları bulmak için, öncelikle tarafsız bölgenin sizi arındırmasına izin verin önce.


Zamanın ruhuna güvenin. Birkaç hafta, birkaç ay..


Yaşam yolculuğumuzu düşündüğümüzde bu süre nedir ki? Yanılıyor muyum?


 

🙌 Size Nasıl Destek Olabiliriz?



1) Kendinize 1 yıl sürecek profesyonel bir gelişim yolculuğu hediye etmek isterseniz; içinde mentorluk seansları, eğitim ve seminerler, okunacak / izlenecek kaynaklar, size özel videolar sunduğumuz bir toplululuğun parçası olabilirsiniz. Haddini Aş Kulübü ile ilgili daha fazla bilgi burada.



2) Uluslararası bestseller olmuş, çoğu Türkçe'ye çevrilmemiş kişisel gelişim ve iş kitaplarının ana fikirleri ve en önemli ipuçlarını özetlediğimiz; Kitap Ekspresi'ne katılmak isterseniz buradan üyeliğinizi başlatabilirsiniz.



3) Eğer kariyerinizde ya da girişiminizde büyümeye ihtiyacınız varsa ve bir akıl hocasının desteğini almak isterseniz, mentor olarak da size yardım etmeye hazırız. Mentorlukla ilgili detaylı bilgi burada.


1.546 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Yazı: Blog2_Post
bottom of page