Yeni teknolojilerle herkesin kendi tek kişilik medya organizasyonunu kurması mümkün, hatta çok basit.
Ve bunu mutlaka yapmalısınız.
Neden mi?
Buyrun anlatıyorum.
Neden Kendi Medya Organizasyonunuzu Kurmalısınız?
Hem dünyada hem Türkiye'de ana akım medyaya karşı oluşan tepkilerin arttığının ve talebin azaldığının eminim ki farkındasınız. Çünkü neredeyse hepsi tek bir cephenin taraftarılar ve artık insanların önünde çok sayıda medya alternatifi var.
Dolayısıyla tüm gazetelerin, büyük televizyonların, radyo kanallarının gelir kaynakları hızlı bir biçimde azalıyor. Gazeteler satmadığı için birçoğu internet yayıncılığına geçiyor. İnsanların daha az televizyon izlemesinden ötürü televizyon kanallarının büyük bölümü reklam alamıyor.
Tüm bunlar doğal olarak bu mecralardaki gelirin düşmesine neden oluyor. Gelir düştüğü için daha az kalifiye elemanlarla çalışıyorlar ve bu durum da içerik kalitesinin sürekli olarak düşmesine neden oluyor.
Bir yanda içerik kalitesi sürekli olarak düşen ana akım medya, diğer tarafta hem her türlü kaliteli ve doyurucu içeriğe ulaşabildiğimiz hem de kendi içeriklerimizi paylaşabildiğimiz ve tüketici talebinin gittikçe arttığı alternatif medyalar var.
Peki alternatifler olarak devreye neler giriyor?
İlk etapta klasik medyadaki ünlü yüzler, dijital dünyanın yarattığı yeni kanallar üzerinden doğrudan doğruya kendi izleyicileriyle buluşmak için aradan gazeteleri, radyoları, televizyonları çıkartarak kendi kanallarını kurmaya başladılar.
Mesela eski gazeteciler olan Cüneyt Özdemir'in Youtube kanalı ve Nilay Örnek'in podcast kanalı bunlara iyi birer örnek olabilir.
Yazarlar ve içerik üreticileri ise direkt okurlarına ulaşabileceği e-bültenler oluşturmaya başladılar. E-bültenin Türkiye'de örnekleri az olsa da dünyada epey fazla.
Bu akımda yeni bir evreye girdik.
Alternatif Medyadaki Yeni Evre
Artık daha önce ana akım medyada hiç yer almamış olan, aslında bir gazeteci, bir medya üreticisi olarak kendini konumlandırmayan eğitmenler, yazarlar, çeşitli konulardaki danışmanlar, hikaye anlatıcıları kendi medya organizasyonlarını kurmaya başladılar.
Podcastlerle, YouTube videolarıyla, e-bültenlerle, blog yazılarıyla, bunları bir yandan da sosyal medya kanallarıyla besleyerek kendi medyalarını üretmeye başladılar.
Ve gittikçe daha fazla sayıda insanın bu tip medyayı beğendiğini, takip ettiğini, bir parçası olduğunu görüyoruz.
Daha önce adını dahi duymadığımız ancak binlerce, hatta milyonlarca takipçisi olan insan var. Hatta bu insanların sıkı fanatikleri var.
Tek Kişilik Medya Organizasyonu Kurmanın Faydaları
Yeni ortaya çıkan tek kişilik medya organizasyonları daha samimiler, daha derin ilişkiler kurabiliyorlar, daha kaliteli içerik üretiyorlar, herhangi bir tarafın parçası değiller ve dürüstler. Gelir modelleri de doğrudan doğruya kendi takipçisiyle olan ilişkilerine bağlı. Bu da onları daha başarılı yapıyor.
Kişisel medyanın gelir modelinin dışında şana, şöhrete de faydası var. Kişisel markanızın daha fazla tanınmasına olanak sağlıyor. Benim medya işimin ana işime de epey faydası dokunuyor açıkçası. Çünkü insanlar bir şekilde tanıdığı yüzlerle iş yapmayı daha çok seviyorlar.
Bu işten para kazanmayı düşünmeyenler, bunu insanlığa katkı olsun veya kişisel markalarını kuvvetlendirmek için yapanlar da var elbette. Kaliteli şekilde ilerleyen bu insanların da takipçi sayılarının çok hızlı bir şekilde arttığını gözlemleyebilirsiniz.
Kişisel bir medya organizasyonuna dönüşmenin en büyük faydası ise kendi kişisel gelişiminize katkısı.
Sonuçta takipçilerinize belli bir taahhütte bulunuyorsunuz ve bu size ciddi bir sorumluluk yüklüyor.
Acaba bugün insanlara ne anlatacağım? Nasıl bir video sunacağım? İlgilerini çekecek ve gelişimlerine katkıda bulunacak ne yapmam lazım?
Bilgimiz de sonsuz olmadığından sürekli yeni şeyler öğrenme zorunluluğu hissetmeye başlıyorsunuz. Bunu hissettikçe de daha fazla okuma, daha fazla izleme, daha fazla kafa yorma gibi yeni alışkanlıklar kazanmaya başlıyorsunuz.
Mesela ben sabahları çok erken kalkıp dünyalar kadar okuma yapıyorum. Bunun hem kişisel gelişimime katkısı oluyor hem de doğru kararlar alıyorum, dünyaya daha geniş bir perspektiften bakıyorum.
Tüm bunların ötesinde sizi çok motive eden bir şey haline geliyor. Çünkü biz insanoğlu sosyal varlıklarız. Bunun için başkalarının takdiri, düşüncesi önemli.
Bir beyaz yakalı en fazla yöneticisinden takdir alabiliyorken tek kişilik bir medya organizasyonu olduğunuz zaman hiç tanımadığınız insanlardan geri bildirimler alıyorsunuz.
Bazen hayatına dokunduğum insanlardan öyle mailler alıyorum ki gerçekten günümü aydınlatıyorlar.Tam tersi bazen de son derece olumsuz eleştiriler alıyorum ve bunlar da beni daha iyi şeyler üretmem, içeriğimden emin olmam, kaynakları daha kuvvetli kılmam konusunda motive ediyor.
Evet, tek kişilik bir medya organizasyonuna sahip olmanın gelir modeli yaratmaktan şöhret inşaasına, kişisel gelişimden motivasyonunuzu yükseltmeye kadar pek çok alanda faydası var.
Ve işin güzel kısmı bu artık son derece kolay. Bir podcast veya Youtube kanalı kurmak için yapmanız gereken son derece basit ve temel olarak tek ihtiyacınız olan cep telefonunuz.
Tek Kişilik Medya Organizasyonu Kurarken İlk Yapmanız Gereken Ne?
İlk yapmanız gereken anlatmak istediğiniz şeye karar vermek. Bunun için de ilginizi çeken bir alandan başlamakta büyük fayda var.
Ardından bu anlatacaklarım başka kimlerin ilgisini çekebilir diye düşünmeli ve kendinizi onların yerine koyup ne duymaktan hoşlanırlar, ne ilgilerini çeker, ne anlatırsam bir şeyler öğrenirler ve beni takip etmeye devam ederler diye kafa yormalısınız.
İlk yayınların başta yayılması zor olduğundan yakın çevrenize haber verip onlardan aldığınız geri bildirimlerle yavaş yavaş içeriğinizi şekillendirebilirsiniz.
Benden size tavsiye: Organizasyonunuzu hemen bugün kurun!
Rahat ettiğiniz aracı ve kanalı kullanın. Unutmayın bu aynı zamanda bir dijital varlık inşaası da olacak. Yani insanlar sizin adınızı soyadınızı aradıkları zaman orada ürettiklerinizi görecekler, oradaki kaliteyi ve öğrenme arzusunu görecekler.
Ve emin olun bu, hayatta önünüze beklenmedik kapıların açılmasını sağlayacak.