Bu özet, Haddini Aş Kulübü Kitap Ekspresi paketi kapsamında sunduğumuz yazılı ve sözlü özetler için bir örnek olduğundan, ücretsizdir. Kitap Ekspresi'ne üye olmak isterseniz, link burada.
🎤 Özeti Dinlemeyi Tercih Ederseniz 🎤
👇👇👇
https://youtu.be/_1NzDVSLizk
Eğitimli bir psikoterapist olan Amy Morin, zor durumda olan kişilere yardım etmeye alışkındı. Ta ki kendini oldukça zorlayıcı ve depresif bir durumda bulana dek..
Amy Morin; henüz 23 yaşındayken annesini ve sadece 3 yıl sonra da ani bir kalp krizi sonrası eşini kaybetmişti. Uzun süren bir yas dönemi sonrasında 2013 yılında yeniden evlenmişti. Ancak henüz birkaç aylık evliyken, babası yerine koyduğu kayınpederine kanser teşhisi konulduğunu öğrenince, Amy kendisini dipsiz bir kuyuya atılmış gibi hissedecekti.
Sürekli tekrarlayan ve ondan sevdiklerini apansız alan ölümle yeniden yüzleşince bunu hayatının en dip noktası olarak tanımlamıştı.
Kırılma noktasında olduğunu hissettiği günlerden birinde, oturup kendine bir mektup yazmaya karar verdi.
Mektupta, zihinsel olarak güçlü insanların yapmadığı 13 davranışı içeren bir liste yer alıyordu. Kendisine yazdığı bu mektubu bir süre sonra blogunda paylaştığında, içerik bir anda viral oldu ve ağızdan ağıza yayılarak 50 milyon kişiye ulaştı.
Amy Morin bir yıl sonra mektupta yazdıklarını bir kitap haline getirerek en çok satanlar listesine girdi ve kitabı tam 40 dile çevrildi.
Amy kitabında, zihinsel gücümüzü elimizden alan 13 farklı kötü alışkanlıkla ilgili 13 gerçek hayat örneği ele alıyor ve bu kötü alışkanlıkları nasıl daha iyi olanlarla değiştirilebileceğimize dair ipuçları sunuyor.
Kitabın; kontrol, endişe, risk, başarı, başarısızlık, yalnızlık, insanları memnun etme ve güçlü olma gibi temel kavramları ele alan, birçok taktik ve uygulanabilir öneri içeren muazzam bir başucu kitabı olduğunu söyleyebilirim.
Fiziksel sağlığımız için ne yapmamız gerektiğini biliriz; yaşımıza uygun spor veya yürüyüş, egzersiz, düzenli-dengeli beslenme ilk akla gelenler.
Peki ya zihinsel sağlığımızı ve gücümüzü geliştirmek için ne yapmamız gerekir? Özellikle de büyük sorunlarla karşılaştığımız zor zamanlarda fiziksel güçten çok zihinsel güce ihtiyacımız olduğu dikkate alınacak olursa ihmal edilen bu gücümüzü nasıl geliştirebiliriz?
Hadi başlayalım!
Zihinsel Olarak Güçlü Olan İnsanların 13 Davranışı
1. Zihinsel olarak güçlü insanlar kendilerine acımak yerine, şükretmeye odaklanırlar.
Açık ara en zararlı uyuşturuculardan biri insanın kendine acımasıdır. Bağımlılık yapar, yalnızca geçici bir avuntu verir ve insanı gerçeklikten koparır.
Amy Morin bu bölümde tanık olduğu bir kazadan bahsediyor:
"Bir süpermarketin otoparkında iki araba geri geri giderken birbirlerine çarpmışlardı. İki sürücünün arabadan inişini izledim ve sürücülerin tepkilerini bire bir gözlemledim.
Bu sürücüler aynı kazayı yaşamış olsalar da, tepkileri birbirinden çok farklıydı.
İlk sürücü arabadan indiğinde kimse ciddi şekilde yaralanmadığı için ne kadar şanslı olduğunu söylüyordu! Bu çarpışmanın ciddi bir yaralanmaya yol açmamış olmasına şükrediyordu.
Ancak diğer sürücünün kendini oldukça şanssız hissettiğini, son derece sinirli ve mutsuz olduğunu gözlemledim. Sürücü; "bugün berbat bir gün, neden bu saçmalıklar hep beni buluyor?" diye isyan ediyordu.
Anlayacağımız; ikinci sürücü, zihinsel olarak güçlü insanların yapmadığı ilk davranışın mükemmel bir örneği: Yani kendine acıyor. Suratını asıyor, talihsizliğine söyleniyor ve kendi öfkesini daha da büyütüyor.
Kendilerine acıyan insanlar kendi sorunlarının çok büyük olduğunu düşünme eğilimindedirler. Hayatın adil olmadığından şikayet ederler ve onlara günlerinin nasıl geçtiğini sorduğunuzda, size kolayca ters giden şeylerin bir listesini verirler. Örneğin;
Berbat bir gündü..
Her şey hep benim başıma geliyor..
Yine müdürüm bana takmıştı kafayı..
Bu çok ciddi bir sorundur. Çünkü kendiniz için sürekli üzülmek oldukça yıkıcı sonuçlara neden olur.
Sadece zamanınızı boşa harcamakla kalmaz; aynı zamanda zihninize olumsuzluklara odaklanma görevi verirsiniz. Bu da sizi daha mutsuz hale getirir ve olumsuzluklara daha da fazla odaklanırsınız. Anlayacağınız, berbat bir döngü içinde yaşarsınız.
Peki bunu nasıl durdurabiliriz? En etkili panzehir şükretmektir.
"Kötü şeyler hep benim başıma geliyor" zihniyetine saplanıp kaldıysanız, bir an durun.
Oturun ve başınıza gelen iyi şeylerin bir listesini yazın. Bunu daha düzenli hale getirmek için bir şükran günlüğü de tutabilirsiniz.
Tek yapmanız gereken her gün minnettar olduğunuz en az bir şeyi yazmak.
Ayrıca, bunu yüksek sesle söylemek de yardımcı olabilir.
İster aynanın karşısına geçin, ister başkalarına sizi memnun eden şeyleri sıralayın, üzerinizdeki etkisi muazzam olacaktır.
2. Zihinsel olarak güçlü insanlar başkalarının onların üzerinde güç sahibi olmasına izin vermezler.
Başkalarının eleştirilerine açıksanız, başkalarının sizi kızdırmasına izin veriyorsanız, başkaları sizi yapmak istemediğiniz bir şeyi yapmaya zorlayabiliyorsa - bu, başkalarına sizin üzerinizde güç verdiğinizin bir işaretidir.
Örneğin, patronunuzun sizi belirli bir şekilde hissettirmesine izin verdiğinizde, ona nasıl düşündüğünüz, hissettiğiniz ve hatta davrandığınız konusunda büyük bir güç vermiş olursunuz. Oysa hiç kimsenin duygularımız üzerinde bire bir bu denli büyük bir gücü olmamalı.
İşin özü önce bunu fark etmekte yatıyor. Başka birinin sizin hayatınızı nasıl etkilediğini ve onun yarattığı etkinin enerjinizi ve zamanınızı nasıl çaldığını fark edin.
Düşmanlarımızdan nefret ettiğimizde, onlara bizim üzerimizde güç vermiş oluruz: uykumuz, iştahımız, sağlığımız ve mutluluğumuz üzerinde büyük bir güç.
Duygularınızı kontrol altına almanızdaki en büyük etkenlerden biri farkındalıkla hayatımızın kontrolünü ele geçirmektir.
Öfke ve çaresizliğe tutunduğunuzda, başkalarının yeteneğinizi sınırlamasına ve hayatınızı alt üst etmesine izin vermiş olursunuz.
Bu nedenle, başkalarını yaptıkları yanlışlardan çok kendinize odaklanmak önemlidir.
Değiştirmemiz gereken şey o kişi değil (çünkü çoğunlukla insanları değiştiremeyiz); içinde bulunduğumuz koşullar ve olaylarla ilgili düşünce şeklimizdir.
O insanın hayatımızı alt üst etmesine müsaade etmek yerine, dizginleri ele alın ve kendi alternatif yollarınızı yaratın.
Bu hayat sizin, sadece sizin! Onu neye odaklanarak yaşamak istiyorsunuz?
3. Zihinsel olarak güçlü insanlar her zaman değişimi kucaklamaya hazırdır.
Amy Morin, bu bölümde kahramanımız Richard'ın diyabetle mücadelesinden örnek vermiş. Hikaye şöyle:
Richard'a diyabet teşhisi konmuştu ve doktoru ona 75 kilo fazla kilosu olduğunu söylemişti. Hayatında ciddi bir değişiklik yapması gerekiyordu. Richard her türlü abur cuburdan uzak duracağına dair kendine söz verdi; hatta raflarını tüm kurabiyelerden ve şekerli içeceklerden arındırdı. Spor salonuna yazıldı. Sadece sağlıklı yiyecekler yemeye başladı. Tüm bunlar kağıt üzerinde iyi bir plan gibi görünüyordu.
Ancak gerçek hayatta, kısa süre sonra kendini egzersiz yapmak yerine televizyon karşısında yine abur cubur yerken buldu. Tüm bu kararlılığa rağmen tek bir kilo bile verememişti..
Kabul edelim: Bir değişiklik yapmak zordur. Ve zihinsel olarak güçlü değilseniz, değişim daha da zordur.
Zihinsel olarak güçlü insanlar değişime nasıl yaklaşır?
Kendinizi bir anda çok fazla değişime boğmayın. Her şeyi bir anda değiştirmeye çalışmayın. Richard tüm büyük lokmaları aynı anda yutmaya çalışmıştı. Oysa bir anda her şeyi ideal kılmaya çalışmak pek de gerçekçi değildir.
Bunun yerine şu 2 yöntemi deneyebilirsiniz:
1. Kendinize daha küçük, daha ulaşılabilir hedefler koyun.
Radikal bir değişim yerine, kademeli bir değişim düşünün. Örneğin 3 ayda 15 kg vermek yerine, 1 ayda 2 kg vermeye ve bunun kalıcı olmasına odaklanın.
2. Takip edebileceğiniz bir plan yapın.
Takip etmesi kolay somut eylem adımları oluşturmanızdan bahsediyorum. Kilo verme yolculuğundaysanız hangi günler spor salonuna gideceğiniz, hangi gün protein, hangi gün sebze ağırlıklı besleneceğiniz belli bir plan dahilinde olsun. Bu sizi doğru yolda kalmak için daha çok motive edecektir.
4. Zihinsel olarak güçlü insanlar kontrol edemeyecekleri şeyler yerine kontrol edebilecekleri şeylere odaklanırlar.
Zihinsel olarak güçlü insanlar dengeli bir kontrol duygusu geliştirirler. Neyi kontrol edip edemeyeceklerini iyi bilirler. Bu nedenle zaman ve enerjilerini daha akıllıca harcarlar.
Buradaki ilk adım açıktır: Değiştiremeyeceğiniz bazı şeyler olduğunu kabul etmeniz gerekir.
Örneğin, çocuğunuzu A+ bir öğrenci olmaya zorlayamazsınız, insanları tavsiyelerinize uymaya zorlayamazsınız, bir trafik kazası nedeniyle tıkanan trafiği açamazsınız ya da hava durumunu kontrol edemezsiniz.
Bazı şeylerin kontrolünüz dışında olduğunu kabul ettikten sonra, gerçekten etki alanınızda olan şeylere odaklanabilirsiniz.
Ya Hayatım Kontrolden Çıkarsa?
Hayatınızın kontrolden çıktığını hissettiğinizde, bir parça kağıt alın ve ortasından geçen yatay bir çizgi çizin.
Üst kısma "Kontrol edemediğim şeyler" alt kısma da "Kontrol edebildiğim şeyler" yazın.
Üst bölümü doldururken, olanları kontrol edemeyeceğinizi unutmayın.
Ancak, neye odaklandığınızı, olaylara biçtiğiniz anlamı ve olan bitene karşı nasıl davrandığınızı kontrol edebilirsiniz.
Kontrol edebileceğiniz ve edemediğiniz şeyleri listeledikten sonra, üst kısmı yırtın. Bunun sizi hafifleteceğine inanıyorum.
5. Başkalarını her zaman memnun etmeye çalışmak işe yaramaz ve "hayır" diyebilmek sizi daha güçlü kılar.
Kabul etmek gerekiyor ki herkesi mutlu etmek imkansızdır.
İnsanlara karşı nazik olmak güzel bir şeydir. Ancak fazlasıyla nazik olursanız bu bir sorun haline gelir.
Sürekli çevresini memnun etmeye çalışan kişiler bir çatışma içine girmekten kaçındıkları için, aynı fikirde olmasalar da karşılarındaki kişiye "evet" diyebilirler.
Diğer insanların kendileri hakkında ne düşündüğü konusunda sürekli endişe duyarlar ve aynı zamanda diğer insanlarla uyumlanmak adına, kendi davranışlarını değiştirmek için çaba harcarlar.
Böylece daha sevimli görünürler ancak değerlerinden, hayatlarından ve doğrularından ödün verdikleri sürece kendilerini eksik hissederler.
Peki kendinizi aşırı uzlaşmacı bir insan olarak görüyorsanız ne yapabilirsiniz?
1. Şunu aklınızda bulundurun: Herkesi her zaman mutlu etmek sizin işiniz değil.
Bir başkası kızgın ya da üzgün hissediyor olabilir ve bunun sizinle ilgisi olmayabilir. İnsanlar kendi duygularından sorumludur.
Karşınızdaki kişi bir yetişkindir ve tıpkı sizin gibi olumsuz duygularla nasıl başa çıkabileceğini öğrenmesi gerekir.
2. Kendinize biraz zaman verin.
Biri sizden bir şey istediğinde, evet ya da hayır demeden önce biraz zaman isteyin.
Örneğin "Takvimime bir bakayım, sonra sana geri dönerim." Bu şekilde kendinize biraz zaman kazandırırsınız. Ya da yüzüne o an söylemekten çekindiğiniz bir şeyi, yazıyla daha düzgün bir üslupla söyleyebilirsiniz.
Bu da o küçük ama güçlü kelimeyi söylemenizi kolaylaştırır: Hayır!
Gücünüzü korumak, etrafınızdaki insanlara ve içinde bulunduğunuz koşullara rağmen kim olduğunuza ve yaptığınız seçimlere güvenmekle ilgilidir."
6. Zihinsel olarak güçlü insanlar hesaplanmış riskler almaktan korkmazlar.
Bu bölümde Amy Morin bizi lise öğretmeni olan Dale ile tanıştırıyor.
Dale işinden memnun değildir ve en büyük hayali bir mobilya mağazası açmaktır. Karısına bu fikrinden bahsettiğinde, büyük bir itirazla karşılaşır. Eşi Dale'in hayatlarını bir hayal uğruna riske atmasını istemez ve son derece endişeli davranır. Çevresinden hiçbir destek göremeyince Dale fikrini rafa kaldırarak mutsuz bir öğretmen olarak çalışmaya devam eder.
Şimdi bu konuya daha derinlemesine bir göz atalım ve zihinsel olarak güçlü insanların risklerle nasıl başa çıktığını görelim.
Dale gibi, çoğumuz doğal olarak risk almaktan kaçınıyoruz. Belirli kararlar almaktan korkuyor ve genellikle kafamızda en kötü senaryoları canlandırıyoruz.
Sonunda da yarım kalmış hayallerimizle bir koltukta oturup depresif hissediyoruz.
Peki zihinsel olarak güçlü insanlar nasıl risk alırlar?
Zihinsel olarak güçlü olan insanlar hesaplanmış riskler alırlar ve bunu 2 adımda yaparlar.
1. Potansiyel tehlikeler ve faydalar hakkında tam ve gerçekçi bir resim elde ederler.
Kendilerine sorarlar:
Olabilecek en kötü şey nedir?
Peki, olabilecek en iyi şey nedir?
2. Söz konusu riskleri uygun bir şekilde yönetmenin bir yolunu bulurlar.
Çok sayıda insan hayatla ilgili kararlara ya hep ya hiç yaklaşımıyla yaklaşır. "Ya ünlü bir ressam olacağım ya da sonsuza dek bir kaybeden olacağım!" diye düşünür. Ama her zaman orta bir yol vardır.
Dale'in örneğinde; kendisi gündüz işinin konfor alanına ve kendi işini yürütmenin heyecanına aynı anda sahip olabilirdi.
Tek yapması gereken, akşamları ve hafta sonları birkaç saat daha çalışarak yarı zamanlı da olsa mobilya mağazasını açmaktı.
Üstelik ilk etapta sanal bir mağaza açabilir, kreasyonlarını internet üzerinden satabilirdi. Yeterli ilgi olursa, daha sonra bir mağaza açabilirdi.
Ne yapacağınız konusunda çok korkmayın. Hayatınızın her anı bir deneydir. Ne kadar çok deney yaparsanız bu sizi o kadar iyi bir hayata taşır.
7. Zihinsel olarak güçlü insanlar geçmişe takılıp kalmaz.
Zihinsel olarak daha güçlü olmak istiyorsanız, geçmişinize takılıp kalmayı bırakmalısınız.
Geçmişinizdeki bazı sahneleri tekrar tekrar gözünüzde canlandırmak, şu işi yapsaydım hayatım nasıl olurdu diye düşünmek ya da eski sevgilinize geri dönmenin tüm sorunlarınızı çözeceğini varsaymak tamamen geçmişe takılma örnekleridir.
Bunu aşabilmek için; geçmişinize takılıp kalmak yerine, onunla yüzleşmeli ve sonrasında ilerlemelisiniz.
Buradaki ilk adım kabullenmedir. Ne yaparsanız yapın, olanları değiştiremeyeceğinizi fark etmelisiniz. Bu aynı zamanda size acı çektiren birini affetmeniz anlamına da gelebilir.
İkincisi, ileriye doğru bakabilmektir. Düşüncelerinizi yeni bir şeye kaydırmaya odaklanın.
Düşüncelerinizin geçmiş olaylara geri döndüğünü fark ettiğinizde, bu düşünceleri değiştirmek için çaba gösterin. Örneğin, bir sonraki tatiliniz için planlar yapmaya başlayın ya da hiç bilmediğiniz bir yemeği pişirmeyi deneyin. (Kısacası kafanızı dağıtmaya çalışın)
Daha da iyisi: Geleceğiniz için yeni hedefler belirleyin.
Kendinize geleceği düşünme alışkanlığını ne kadar çok kazandırırsanız, beyninizin geçmişe dönmesi o kadar zorlaşacaktır. Çünkü beyniniz, geçmişe dönmeyi unutmaya başlayacaktır.
Zaman hiçbir şeyi iyileştirmez; iyileşme hızımızı belirleyen, o zamanla nasıl başa çıktığımızdır.
8. Zihinsel olarak güçlü insanlar aynı hataları tekrarlamaktan kaçınırlar ve bu da öz disiplin gerektirir.
Yaşamda hata yapmadan ilerleyebilmek mümkün değildir.
Zihinsel olarak güçlü insanların ayrışan özelliği hatalarını inceleyip, kendilerine dersler çıkarmak ve gelecekte aynı hataları tekrarlamamaktır. Yani hatalarını düşünmek için kendilerine zaman tanırlar.
Bir dahaki sefere bir şeyler ters gittiğinde hatalarınızdan ders çıkarmak için kendinize aşağıdaki soruları sormak için biraz zaman ayırabilirsiniz:
Neyi yanlış yaptım?
Neyi daha iyi yapabilirdim?
Ve bir dahaki sefere neyi farklı yapabilirim?
Elbette neyi farklı yapmanız gerektiğini bilmekle bunu gerçekten yapmak aynı şey değildir.
Bu nedenle, kötü alışkanlıklarınıza bir son vermek istiyorsanız, öz disiplin uygulamanız önemlidir.
"Bazı insanlar irade sahibidir, bazıları değildir." cümlesi doğru değil... Aslında bazıları kendini değiştirmek ve geliştirmek isterken bazıları istemez.
Daha disiplinli bir insan olmak için 3 basit yöntem
1. Gözlerinizi hedefinizden ayırmayın.
Hedefinize ulaştığınızda ne kadar harika hissedeceğinizi hayal ederseniz, o zamanları gözünüzde canlandırırsanız; televizyonun karşısına geçmek istediğiniz akşamlarda kendinizi disipline sokmak daha kolay olacaktır.
2. Geçmişte yaptığınız ve tekrarlamak istemediğiniz hataların bir listesini yapın.
Bu listeyi her zaman yanınızda taşıyın ve bir hatayı tekrarlamak üzere olduğunuzu hissettiğinizde listeyi çıkarıp kendinize okuyun.
3. Hata yapmayı zorlaştırın.
Diyelim ki amacınız hayalinizdeki bir seyahat için para biriktirmek, ancak arkadaşlarınızla dışarı çıktığınızda her zaman çok fazla para harcıyorsunuz.
Evden çıkmadan önce yanınıza küçük bir miktar nakit alın ve kredi kartınızı evde bırakın. Bu şekilde, harcama çılgınlığı yapma olasılığınız azalır.
9. Zihinsel olarak güçlü insanlar başkalarının başarısını kıskanmaz, aksine onlarla işbirliği yapmaya çalışır.
2013 yılında araştırmacılar "Facebook'ta Kıskançlık" başlıklı bir araştırma yaparak sonuçlarını yayınladılar.
Sonuç: İnsanlar başkalarının başarılarını ve mutluluklarını gördüklerinde gerçekten üzülebiliyorlar. Akranlarınızın tatil fotoğraflarına maruz kalmak, komşunun terfisine denk gelmek, aşk dolu bir çiftin mutluluğunu görmek sizi mutsuz hissettiriyor olabilir.
Bu duyguya kızgınlık denir ve - tahmin ettiğiniz gibi - zihinsel olarak güçlü insanların yapmadığı bir şeydir.
Çoğu zaman, insanların kıskançlıkları kendi güvensizliklerinin bir işaretidir.
Ve eğer kendiniz ne istediğinizi gerçekten bilmiyorsanız, başkalarının başarılarına içerlemek özellikle kolaydır.
Diyelim ki önemli iş seyahatleri için dünyanın dört bir yanına uçan bir arkadaşınız var ve ilk düşünceniz şu: "Keşke ben de böyle bir yaşam tarzına sahip olabilsem."
Peki acaba siz böyle bir şeyi gerçekten mi istiyorsunuz? Örneğin ailenizle daha fazla vakit geçirmeyi mi isterseniz, yoksa daha mobil bir yaşam mı?
Peki ne yapmalısınız? Her şeyden önce, başarı ve başarının sizin için ne anlama geldiği konusunda netlik kazanmanız gerekir.
Eğer hayaliniz işe bisikletle gitmekse, komşunuzun yeni arabasını takmazsınız.
Kızgınlık duygularından kurtulmanın bir başka yolu da tutum değişikliğidir.
Hayat, sürekli olarak etrafınızdaki herkesten daha iyi performans göstermeniz gereken bir yarış değildir.
10. Zihinsel olarak güçlü insanlar kolay kolay pes etmezler ve başarısızlık konusunda kendilerine şefkat gösterirler.
Bugün Thomas Edison ampulü icat etmesiyle dünyaca ünlüdür. Ancak onun elektrikli kalem ya da hayalet makine gibi aletleri de icat ettiğini biliyor muydunuz? Bunları hiç duymadıysanız endişelenmeyin - her ikisi de tam bir başarısızlıktı.
Ancak Edison bu girişimleri başarısızlık olarak görmüyordu. Bunun yerine, onları öğrenme fırsatı, neyin işe yarayıp neyin yaramadığını anlaması için birer şans olarak görüyordu. Kendisini her başarısız olduğunda, başarıya bir adım daha yaklaştığına inandırmıştı.
Tabi ki, başarısızlığa genel bakış açımız bu değil.
Sınıfta kaldığınızda ya da önemli bir müşterinizi kaybettiğinizde vereceğiniz tepki "Nihayet bir öğrenme fırsatı daha" olmaz. Bu normaldir.
Genellikle kızgınlık, hayal kırıklığı, öfke hissederiz.
Ancak bu deneyimi ve duyguları hazmettikten sonra devam edip etmemek, mücadeleyi yarım bırakmak ya da bırakmamak, işte o kişisel bir tercihtir.
İşte güçlü insanların sırrı da buradadır.
11. Zihinsel olarak güçlü insanlar yalnız kalmaktan korkmaz.
Yalnız kalmak ve dinlenmek çoğu insanın öncelik listesinde üst sıralarda yer alan bir şey değildir.
Bazıları bunu verimsiz, bazıları ise düpedüz korkutucu bulur. Sessizlik ve yalnızlıktan rahatsız olurlar. Takvimlerini sosyal etkinliklerle doldururlar ve gerçekten kendi başlarına kaldıklarında ya telefonlarına bakarlar ya da televizyonun arka plan sesleriyle zihinlerini doldurmasına izin verirler.
Ancak araştırmalar, yalnız kalma becerilerinin artan zihinsel esenlik, yaşam memnuniyeti ve daha iyi stres yönetimi ile ilişkili olduğunu gösteriyor.
Aynı zamanda, tek başına olmak pillerinizi yeniden şarj etmenize yardımcı oluyor.
Peki kendinizle ve düşüncelerinizle nasıl daha rahat olabilirsiniz?
Kendinize gerçekten zaman ayırmak için sadece kendinizle bir randevu planlayın. Bunu takviminize yazın ve ailenize, arkadaşlarınıza bu süre zarfında yalnız kalmak istediğinizi anlatın.
Yalnız kalacağınız zamanı belirledikten sonra, kendi başınıza yapmaktan hoşlandığınız bir şey bulun. AMA televizyon, sosyal medya ve kedi videoları için YouTube'da gezinmek buna dahil değil.
Bunun yerine, düşüncelerinize ve kendinizi yansıtma arzunuza hak ettiği yeri verin.
Örneğin günlük tutmaya başlayabilirsiniz. Ayrıca meditasyon ve farkındalık, zihninizi sakinleştirmek ve huzur bulmak için bilinen en iyi yöntemlerdir.
12. Pek çok insan hak etme zihniyetine sahiptir, ancak güçlü insanlar almak yerine vermeye odaklanırlar.
Bir dereceye kadar hepimiz dünyanın bize bir şeyler borçlu olduğuna inanmaya meyilliyiz.
Oysa ne kadar zeki olursak olalım ya da hayat bize ne getirirse getirsin, başarıyı herkesten daha fazla hak eden tek kişi biz değiliz.
Sorun şu: Bir şeyi ne kadar çok hak ettiğinizi düşünürseniz, onu gerçekten kazanma olasılığınız da o kadar azalacaktır.
Dünyanın size borçlu olduğunu düşünürseniz, çaba sarf etmek yerine sadece talep edersiniz.
Bunun da ötesinde, ne elde etmeniz gerektiğine dair gerçekçi olmayan beklentiler, çevrenizdeki insanlar için gerçekten bunaltıcıdır. Birinin çoğunlukla aldığını ve asla vermediğini (ya da vermek istemediğini) hissedersek, bu kişiden kaçarız.
Hepimizin biraz alçakgönüllü olmaya ihtiyacı var. Başlangıç olarak, kendimizdeki zayıf noktaları kabul etmemiz gerek.
Hiçbirimiz mükemmel değiliz. Herkes gibi eksikliklerimiz, güvensizliklerimiz, yetersizliklerimiz var ve bu gayet normal.
Bu nedenle etrafımızdakilerden daha fazla şey öğrenmeye, eleştirmeden önce düşünmeye, başkalarının yaşadıkları zorluklar konusunda daha yardımsever olmaya odaklanmamız çok önemli. Üstelik bu tutum zihnimizi çok daha güçlü kılacak.
13. Zihinsel olarak güçlü insanlar hemen sonuç beklemezler.
Bizi 24 saat alarmda olmaya, bir şeylere yetişmeye ve hızlı yaşamaya mecbur kılan bir dünya düzeninde, çoğu insan isteklerini mümkün olan en kısa sürede elde etmeye çalışır.
Ancak anlık memnuniyet genel bir beklenti haline gelirse, hayatınızda ciddi sorunlar yaşamaya başlarsınız.
Acı gerçek şu ki: Değişim zordur ve ilerleme çoğu zaman hemen görülemez. Asıl soru bununla nasıl başa çıkacağınızdır.
Bazı şeyler - bir eğitim, önemli bir kariyer adımı veya sanatsal bir atılım gibi - ancak yıllarca süren zorlu, pek de ödüllendirici olmayan çalışma saatleri, kararlılık ve azimden sonra gelir.
Uzun soluklu olmayı benimsemenin ilk adımı gerçekçi beklentiler yaratmaktır. Hızlı ve acısız bir başarı bekliyorsanız, kendinizi hayal kırıklığı ve hüsrana hazırlıyorsunuz demektir.
Hedefinize ulaşmak için sabit bir son tarih oluşturmayın. Sonucunuzu ne zaman almak istediğinize dair yaklaşık bir fikre sahip olmak sağlıklıdır, ancak bunu ya hep ya hiç durumu haline getirmeyin.
Ve sonra, azimle çalışın. Anlık hazlardan daha sık kaçınmaya çalışın - kurabiyeye ya da internetten alışveriş yapma dürtüsüne hayır deyin.
Ancak ne kadar öz disiplinli olursanız olun, bazı başarı anlarına da ihtiyacınız olacaktır. Bu yüzden onları kendiniz yaratmaya çalışın!
Büyük hedefinizi daha küçük kısa vadeli hedeflere bölmeye ve bunlara ulaştığınızda kendinizi kutlamaya başladığınızda, yolunuza devam etmek için aradığınız motivasyonu bulacaksınız.
Bizi daha iyi yapacağını düşündüğümüz şeyleri yapmak için çok çalışırız, ancak çabalarımızı sabote edebilecek şeylere odaklanmayı unuturuz.
***
Bu özeti, Haddini Aş Kulübü Kitap Ekspresi üyeliği dahilinde okuyabileceğiniz kitap özetlerinin bir örneği olarak paylaştık. Kitap Ekspresi üyeliğinizi hemen başlatarak, haftada 1 kitabı derinlemesine keşfetmek isterseniz, aramıza katılın!
Haftanın 3 günü yayınladığımız blog yazılarımıza, video ve seminerlere E Bülten'imize ücretsiz üye olarak ulaşabilirsiniz.