Yapılacak çok iş, aranacak çok insan, yetiştirilmesi gereken çok proje, ilgilenilmesi gereken bir ev, çocuklar, sorumluluklar var.. Değil mi? Seni anlıyorum, aynı durumdayım.
Kişisel kararlarımı uygularken en çok zorlandığım yer; adımlarım net olduğu halde günlük koşturmalar ve öncelikler nedeniyle kaybolmak ve yerimde saydığımı hissetmek..
Üstelik bu yetişememe duygusu öyle can sıkıcı ve ağır ki, insan bir kere o duygunun içinde kayboldu mu, yeniden hedefine doğru yürümek için ayağa kalkmakta zorlanıyor.
Sana geçtiğimiz seneki danışanlarımdan biri olan Sude’yi anlatayım:
Sude 31 yaşında girişimci bir kadın. Çok yüksek hayalleri yok. Binbir emekle kurduğu tasarım atölyesini yaşam masraflarını karşılayacak düzeye getirmesi onun için yeterli.
Kendiyle ilgili değiştirmek istediği en baskın konulardan biri İngilizce’sini ilerletmek. İngilizce bilmemenin onu dünyayı yakalamak ve işini ilerletmek konusunda geride bıraktığının farkında.
Kendisine bu konuyu halletmek için bir güzel hedefler koyup adımlar belirlemiş. Dil kursuna başlayacak, online konuşma pratiği yapacak, her akşam 1 saat İngilizce film, video izleyecek vb..
Bana geldiğinde planladıklarını hayata geçirmeye başlamıştı ama düzenli adımlar atmak konusunda sıkıntılıydı.
İngilizce öğrenmekle ilgili amaçlarını, motivasyon noktalarını, hedefin ve adımların somutluğunu konuştuk. Adım atmaya zorlanmasının sebebi her birinin gözünde büyümesiydi. Daha küçük, lokma lokma yiyebileceği adımlara ihtiyacı vardı.
Bu hepimiz için geçerli. Bir somun ekmeği bütün olarak ağzımıza tıkmaya çalıştığımızı düşünsene!
Onunla diyaloğumuz şöyle geçti:
- “İngilizce’yi iyi biliyorum” diyebilmen için ne olması gerekir?
- Akıcı bir şekilde konuşmak, okuduklarımı anlamak, rahatça yazabilmek..
- Harika! Peki tüm bunların bir arada gerçekleşmesi için bir hayli uzun zamana ihtiyacın olduğunu biliyor musun?
- Evet..
- Peki sence hepsi aynı anda mı gerçekleşmeli?
- Yani iyi olur tabi..
- Bu sene sonunda TEDX’e mi çıkmayı düşünüyorsun yoksa İngilizce bir doktora tezi yazmayı mı?
- Nasıl? Anlamadım?
- Hedefini küçült! Adımlarını da.. İlla ilk günden harika konuşman veya yazman gerekmiyor. Hatta mesela öncelikle sadece okuduğun bir metni anlamaya odaklan. Böylece adımların küçülür.
- Mesela anlamaya odaklandığım için “her hafta 1 İngilizce dergi okuyacağım” gibi mi?
- Evet hatta her gün sadece 1 sayfa!
*** Bu hikayeyi "Hedeflerime Nasıl Ulaşırım?" Rehberi'nden alıntıladım. Rehbere göz atmak istersen link burada. ***
5 Dakika Kuralı
İnsanlar büyük sonuçlara hemen ulaşmak istedikleri için küçük başlamaktan ziyade radikal değişimleri tercih ederler.
Ancak insan zihni ani değişimlerden pek hoşlanmaz. O yüzden birden büyük adımlar atmak genelde çabuk pes etmeye yol açar.
Üstelik bu büyük adımlar için de yüksek düzeyde motivasyon gerekir.
Bu yüzden basit ve küçük adımlarla başlamanın sana uzun vadede getirisi çok daha büyüktür.
Kişisel olarak uyguladığım ve son derece faydasını gördüğüm bir yöntem var: 5 Dakika Kuralı
Diyelim ki kitap okuma alışkanlığı kazanmak istiyorsun, ancak bir türlü bunun için bir adım atamıyorsan, muhtemelen zihninde kitap okumayla ilgili büyük ve uygulaması zor hedeflerin var. Bir oturuşta 1 saat okumak ya da bir haftada bir kitabı bitirmek gibi mesela. Bunun yerine kendine sadece 5 dakika kitap okuma hedefi koy. Böylelikle başlaman çok daha kolay olacak ve hatta zaman geçtikçe o 5 dakika sen farkında olmadan uzayacak. Veya her gün egzersiz yapmak istiyorsun ama her gün erteliyorsun. Kendine 1 saatlik ağır egzersizleri değil de en az 5 dakikalık egzersizleri taahhüt et lütfen. Bu durumda da başlaman daha kolay olacak ve çoğu zaman kendini en az yarım saat boyunca spor yaparken bulacaksın. Yapmaya başlamakta zorlandığın her şey için uygulayabilirsin 5 dakika kuralını. Çabanın boyutunun bir önemi yok. Önemli olan bunu her gün sürdürmen.
Ayrıca Bakınız; Bir Yan İş Kurun!
Amacın önce motivasyonun gelmesini beklemek değil, eylemin gelmesini sağlamak olmalı.
Çünkü eylem motivasyon getirir, insan yaptıkça / başardıkça / ilerlediğini gördükçe motive olur.
Adımlarını tüm yıl düzenli olarak yapman gereken aksiyonlar olarak düşünmek yerine; aylara, haftalara ve günlere bölebilirsin.
Önemli olan; nihai hedefine gitme yolculuğunda bu küçük adımların seni oraya yaklaştırıyor olması.
Küçük adımlar attıkça öz güvenin artacak ve kendini daha iyi hissedeceksin.
Önce gerçekten istediğinde yapabildiğine dair kendine güvenmen gerekiyor.
Büyük dönüşümler içindesin ve yeni bir kimlik oluşturmaya çalışıyorsun.
Küçük hedefleri gerçekleştirerek kendine ve yeni kimliğine duyduğun güven arttıkça, hareketlerin hızlanacak ve değişim için kendini daha fazla motive hissedeceksin.
Bazen küçük düşünmek iyidir.
Hele ki konu bir hedefe yürürken attığın adımlarsa.
Gözünde büyüyüp, hiç yapamamaktan daha iyi değil mi?
Gerçekleştirdiğin her küçük adım sadece seni hedeflerine yaklaştırmakla kalmayıp, aynı zamanda harika bir motivasyon kaynağı olacak.
Şimdi yapmak istediğin her ne ise, küçük - küçücük bir adım atma zamanı.
Yolculuk başlasın!
***
Birkaç Küçük Ekleme:
📌 Eğer henüz Haddini Aş Bülten üyesi değilseniz ve benzer içeriklerden ilham almak isterseniz; buradan bülten ailemize katılabilirsiniz.
Commentaires