top of page

Mutluluk ve Zenginliğin Filozofu Naval'dan 5 Muazzam Yaşam Dersi

Güncelleme tarihi: 30 Mar 2023

Silikon Vadisi'nin "Melek Filozofu" ve "Buda'sı" olarak anılan Naval Ravikant, günümüzün en önemli, en saygın girişimci ve yatırımcılarından birisi. Bugün birçok otorite tarafından "Mutluluk ve Zenginliğin Filozofu" olarak adlandırılıyor.

Onu diğerlerinden ayıran belki de en önemli nokta, yaşamı boyunca elde ettiği bilgeliği tüm dünyayla cömertçe paylaşması.

Kendisi, başarı ve mutluluğun nadir bir birleşimi olduğu için, bugün milyonlarca insan onun ağzından dökülen kelimelere dikkat ediyor.

Bu yazımda Naval'ın başarı ve mutluluk üzerine yaptığı açıklamalardan birkaçını paylaşacağım.

Hadi gelin önce Naval'ın hayatını inceleyelim ve ardından onun zihnine yolculuk edelim.


Naval Ravikant Kimdir?

Hindistan'dan ABD'de göçen, yoksul bir ailenin çocuğuydu Naval.

Annesi ve babası ayrıldığı için tek ebeveynli bir evde büyüdü. Annesi hem çalışıp hem de okuduğundan, kardeşiyle evde sürekli yalnız kalıyordu. Bu durum, erken yaşlarda kendi kendine yetmesini öğrenmesini sağlamıştı.

Zorluklarla dolu bir çocukluk geçiriyor Naval, ancak bu zorluklardan kesinlikle şikayet etmiyor. Aksine zorlukların birçok açıdan kendisine yardımı olduğunu söylüyor.

Okul yıllarında en çok zaman geçirdiği yer şehir kütüphanesi. Sabah erken saatlerde kütüphaneye gidip kapanıncaya kadar gününü orada geçirirdi. Zaten çekingendi ve pek fazla arkadaşı da yoktu.

Çalışma hayatına; on beş yaşında, hint yemekleri dağıtan ve kaçak çalışan bir minibüs arkası yemek şirketinde başlamıştı.

Gazete dağıttığı, kafeteryalarda bulaşık yıkadığı çeşitli işler yaparak ilk gençlik yıllarında harçlığını çıkarıyordu.

Stuyvesant Lisesi'ni kazanmasıyla, kendi deyimiyle hayatı kurtulmuştu. Ardından Darthmouth'da İktisat ve Bilgisayar Bilimi okudu.

Naval bugün, AngelList'in kurusucu ve başkanı.

Yaklaşık iki yüz şirketin yatırımcısı ve bir o kadar şirketin de danışmanlığını yapıyor. Birçok şirketin yönetim kurulunda yer alıyor. Üsteli bir kripto para fonunun ortaklığını yapıyor. Çünkü kripto paraların potansiyeline oldukça fazla inanıyor.

Ve tabi ki sürekli yeni projeler üretmeye devam ediyor.

Şimdi, sıfırdan bu duruma gelmeyi başaran Naval'ın zihnine doğru keyifli bir yolculuğa çıkma zamanı.

Naval'dan Zenginlik ve Mutluluk Üzerine 5 Hayat Tavsiyesi

1- Zenginlik Yaratmayı İyice Kavrayın.

Tüm paramı kaybetsem ve beni İngilizce konuşulan herhangi bir ülkede rasgele bir sokağa bıraksanız, beş veya on yıl içinde yeniden zengin olacağımı düşünüyorum, çünkü bu benim geliştirdiğim ve herkesin geliştirebileceği bir beceri.

Mesele gerçekten çok çalışmak değil. Haftada 80 saat bir restoranda çalışabilir ama zengin olamazsınız.

Zengin olmak; ne yapacağını, kiminle yapacağını ve ne zaman yapacağını bilmekle gerçekleşen bir şeydir.

Sıkı çalışmaktan çok anlamakla olur. Evet, sıkı çalışmak önemlidir ve bundan kaçış yoktur. Ama bu emeği doğru yönetmelisiniz.

Henüz ne üzerinde çalışmanız gerektiğini bilmiyorsanız en önemli şey onu bulmaktır. Ne üzerinde çalışmanız gerektiğini anlayıncaya kadar çok sıkı çalışmanızın bir anlamı yoktur.

Naval'ın insanları zenginliğe ulaştıracak ilkeleriyle ilgili önceki yazımız burada.


2- Uzun Vadeli Kişilerle Uzun Vadeli Oyunlar Oynayın.

Zenginlik, ilişkiler, bilgi gibi hayattaki tüm kazanımlar bileşik faizin getirisidir.

İş ilişkilerinde bileşik hesap çok önemlidir. Halka açık bir şirketin CEO'su olan veya milyarlarca doları yöneten, toplumdaki bazı üstü düzey rol sahiplerine bakın. Oradalar çünkü insanlar onlara güveniyor. Güvenilirdirler çünkü kurdukları ilişkiler ve yaptıkları işler bileşik getiriyle birlikte büyümüştür. İşlerine sadık kalmış ve kendilerini dürüst insanlar olarak göstermişlerdir.

Bileşik getiri, itibarınızda da geçerlidir. Hatırı sayılır bir itibarınız varsa ve bunu on yıllar boyunca inşa etmeye devam ederseniz, insanlar bunu fark ederler.

Bu, tekil olarak insanlarla çalışırken de geçerlidir. Biriyle beş ya da on yıldır çalışıyor ve hala çalışmaktan keyif alıyorsanız, ona güveniyor ve küçük hataları görmezden geliyorsunuz demektir. İş ilişkilerindeki tüm normal müzakereler, birbirinize karşı güven duyduğunuz için başarıyla sonuçlanır ve siz bunun böyle olacağını zaten bilirsiniz.

Yapacak doğru şeyi ve birlikte çalışacak doğru insanları bulduğunuzda, sonuna kadar ilişkilerinize yatırım yapın.

Onlarca yıl bu ilkeye sadık kaldığınız sürece hem ilişkilerinizde hem de paranızda gerçekten büyük getiriler elde edersiniz.

3- Kazanç Fırsatı Yakalayacağınız Bir Pozisyon Bulun.

Sınırsız derecede kazanç fırsatlarının olduğu bir çağda yaşıyoruz ve içten gelen entelektüel merakın (gerçek tutkunuzun) ekonomik anlamdaki getirisi hiç bu kadar yüksek olmamıştı. (Bknz: Yaratıcılık Ekonomosinde Hayallerinizdeki İşi Yapmanız Mümkün)


İçinizden gelen entelektüel merakı takip etmek, herhangi bir kariyer için şu anda para kazandıran şeyleri takip etmekten daha iyi bir temeldir.

Sadece sizin veya küçük bir grup insanın bildiği bilgi, tutkularınız ve hobilerinizden gelecektir. Entelektüel merakınızla ilgili hobileriniz varsa bu tutkularınızı geliştirme olasılığınız daha yüksektir.

Yapmayı sevdiğiniz şey bir gün sizi eğlendiriyor, bir gün canınızı sıkıyosa bu yanıltıcıdır. Aramaya devam edin.

Benim en çok servet kazandığım yıl aslında en az çalıştığım ve geleceği en az önemsediğim yıldı. Çoğu şeyi sırf eğlence olsun diye yapıyordum. İnsanlara hep, ''Emekliyim, çalışmıyorum'' diyordum.

En çok değer verdiğim projem için vaktim vardı. İşleri işin kendisi için yaparak en iyi şekilde tamamladım.


4- Sabredin.

Hayatımın ilerleyen zamanlarında fark ettiğim bir şey var ki genellikle harika insanlar, harika sonuçlar alıyor.

Sadece sabırlı olmak zorundasınız.

Yirmi yıl önce kariyerimin başında tanıştığım ve bakıp ''vay canına, bu kişi süper yetenekli, çok zeki ve kendini işine adamış'' dediğim herkes, son derece başarılı oldular.

Sadece onlara yeterince uzun bir zaman aralığı vermek gerekiyordu, o kadar.

Bu asla sizin istediğiniz ya da onların istediği zaman ölçeğinde olmaz ama sonunda gerçekleşir.

5- Gerçekleri Görmek İçin Kimliğinizden Sıyrılın.

Egolarımız gelişim çağımızda, yani ilk yirmi yılda inşa edilir. Onları çevremiz, ebeveynlerimiz ve toplum inşa eder. Sonra hayatımızın geri kalanını egomuzu tatmin etmeye çalışarak geçiririz.

Yani olan her şeyi egomuz aracılığıyla yorumlarız: ''Dış dünyayı değiştirip de nasıl istediğim gibi yapabilirim?'' diye sorgularız.

Yaşamı sürdürmek için kesinlikle alışkanlıklara ihtiyacınız vardır. Hayattaki her sorunu ilk defa karşınıza çıkıyormuş gibi çözemezsiniz. Bütün bu alışkanlıkları biriktiririz. Onları kimlik, ego, benlik demeti içine koyarız ve sonra onlara bağlanırız. ''Ben Naval, ben böyleyim.''

Kendinizi şartlandırmamak, alışkanlarınızı bir kenara bırakıp şunları söyleyebilmek önemlidir:

''Tamam, bu muhtemelen küçük bir çocukken ebeveynimin dikkatini çekmeye çalışırken edindiğim bir alışkanlık. Şimdi onu güçlendirdim ve kimliğimin bir parçası haline getirdim.

Peki hala bana hizmet ediyor mu?

Beni daha mutlu ediyor mu?

Beni daha sağlıklı kılıyor mu?

Başlamak için yola çıktığım şeyleri başarmamı sağlıyor mu?

Beni hedeflerime yaklaştırıyor mu?


Küçük Bir Ekleme;


Haddini Aş Kulübü'ndeki dostlarımız arasına katılarak sizin gibi düşünen, okuyan, kendisi için daha iyiyi hedefleyen insanlarla dolu bir network edinmek isterseniz, link burada!


***

Kaynak: Bilgenin Güncesi: Naval Ravikant / Eric Jorgenson




2.460 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page