Teoride, Cuma akşamından Pazartesi sabahına kadar geçen süre tamamen bize ve özel yaşamımıza ait olmalı.
Ancak maalesef deneyimlediğimiz gerçek birçoğumuz için öyle değil. Genellikle Pazar günleri akşama doğru aklımıza düşenler, içimizde yavaş yavaş kendini hissettirerek yükselen stres duygusu bizi anın tadını çıkartmaktan alıkoyuyor.
“Bu hafta o raporu teslim etmem lazım.”
“Yarın kaç tane toplantım var?”
“Geldi yine Pazartesi. Off nasıl atlatacağım bu haftayı!?!”
Tanıdık geliyor mu? Yalnız değilsiniz.
Çok severek yaptığım kendi işimi kurduktan sonra bu duyguyu yaşamıyor olsam da, hayatının önemli bir çoğunluğunu Pazar günü stresi yaşayarak geçirmiş biri olarak sizi derinden anlıyorum.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre stres, 21. yüzyılın sağlık salgını olarak görülüyor. Araştırmalar, iş stresinin yetişkinler için açık ara en büyük stres kaynağı olduğunu ve bunun son birkaç on yılda giderek arttığını gösteriyor.
Bu nedenle, Pazar gecesi hüznü denen bir kavram duymamız şaşırtıcı değil.
Bu kavram, Pazar günü yaklaşmakta olan çalışma haftasını düşünürken yaşadığımız endişe olarak tanımlanıyor.
Yani yaşadığınız duygu durumu hayal gücünüzün bir ürünü değil. Bu gerçek.
Monster tarafından yapılan bir ankete göre, Amerikalı'ların %76'sı “Pazar gecesi hüznü” yaşıyor. Türkiye için benzer bir araştırmaya denk gelmedim, ancak eklemeleriniz olursa seve seve öğrenmiş olurum.
Pazar günü hissettiğimiz bu endişeli ruh halini hayatın kaçınılmaz bir gerçeği olarak kabul etmek yerine, bu duyguyu yönetebilmek ve hafta sonunun tadını çıkartabilmek için 5 strateji paylaşmak istedim sizlerle.
1. Yapılacak sıkıcı işleri Cumartesi günü halledin.
Çoğumuz Cumartesi günü eğlenceli aktiviteler yapmak ve sıkıcı, zor işleri Pazar gününe bırakmak gibi bir rutinde yaşıyor. Bunun yerine, işlerinizin çoğunu Cumartesi günü tamamlayarak Pazar gününü daha az bir angarya haline getirebilirsiniz.
Hafta sonunun ilk günü olduğu için Cumartesi günü genelde daha enerjik hissediyor ve daha iyi bir ruh haline sahip oluyoruz. Bu durumda yapmamız gereken işler de daha az yorucu gelebilir.
Bu fikri duyduğunda denemeye karar veren bir danışanım, bir süredir evle ilgili yapılması gereken her şeyi Cumartesi sabah ve öğle saatlerinde hallediyor. Evi temizlemek, çamaşır yıkamak, çocukların ödevlerine yardımcı olmak, düzenlenmesi gerekenleri halletmek gibi..
Ve pazar günleri kendini daha hafiflemiş hissettiğini söylüyor. Hali hazırda bilimsel olarak kanıtlanmış Pazar günü hüznüne bir de bize sıkıcı gelen işleri eklemenin içimizi daha da karartacağı aşikar.
2) Özellikle akşam için keyifli bir etkinlik planlayın.
Çocukluğum ve gençlik yıllarımda her Pazar düzenli olarak yaptığımız bir aile ritüelimiz vardı. Pazar akşamları büyük aile toplanıp, teyzemde keyifli bir yemek yerdik.
Bunu gece yarılarına kadar süren bir ziyafet sofrası etkinliği gibi düşünmeyin. Akşam üstü ailecek toplandığımız 1-2 saatlik bir aktiviteden bahsediyorum. Bazen dışarıdan pizza söylerdik, bazen kahvaltı sofrası hazırlardık, bazen makarna partisi yapardık.
Önemli olan bir kanepede uzanıp stres yaratan şeyler düşünmek yerine, Pazar akşamlarını sevdiklerimizle geçirmekti.
Bunu mutlaka büyük aile ile yapmanıza gerek yok. Hayatın artık daha hızlı aktığının farkındayım.
Pazar akşamları en sevdiğiniz yemeği yemek, arkadaşlarla brunch yapmak yerine akşam üstü buluşmak veya çekirdek aile mutfakta toplanıp her birlikte bir şeyler pişirmek gibi ufak ayarlamalarla da stresinizi azaltabilirsiniz.
3. İşle ilgili e postaları bir kenara bırakın ve çalışma dürtünüze direnin.
Hafta sonu işle ilgili bir e-posta gelmesi, hemen cevaplamanız gerektiği anlamına gelmez. Pazar günleri iş e-postalarına yanıt vermeyin.
Bu sebeple sizi kınayacaklar veya etiketleyeceklerse de zaten başka bir iş bulmanın zamanı çoktan gelmiştir. Sınırlarınızı belirleyin ve onlara sadık kalın.
İş e postaları yerine size ilham verecek, güçlendirecek ve iyi hissettirecek bir şeyler okuyun ve izleyin. Haddini Aş Kulübü postalarını Pazar günleri de göndermemizin sebebi bu.
Çalışma dürtünüze karşı koyun ve hafta sonu zihninizi boşaltmak için elinizden gelenin en iyisini yapın. Hafta sonları yeniden şarj olmamız gerekiyor, var olan enerjimizi de kaybetmek iyi bir fikir değil!
4. Cuma günlerinin hafifliğinden faydalanın.
Pazar günü hüznü kadar gerçek bir olgu varsa o da Cuma günü mutluluğu ve enerjisi! Thank God it’s Friday!
Bir sonraki haftayı planlamak, önemli işleri ayıklamak ve yapılacaklar listesi oluşturmak için Cuma gününün enerjisinden faydalanın.
Pazartesi günü atılması gereken bir e postayı Cuma’dan hazırlamak ve haftanın ilk günü sadece “gönder” tuşuna basmak gibi.. Ya da yeni hafta hazırlanması gereken bir sunumun sadece ilk sayfasını bile olsa yapmaya başlamak gibi..
İnanın enerji seviyeniz yüksek olduğundan, bazı planlamaları Cuma gününden yapmak size daha kolay gelecek.
5. Yeni bir kariyer veya iş fırsatı düşünün.
Eğer Pazar gecesi hüznünü doruklarda yaşıyorsanız; işinizi, hatta kariyerinizi değiştirmeniz gerektiğinin zamanı gelmiş olabilir.
Neden bu denli stresli hissettiğinizi düşünerek başlayın. Kendinizi işinizde sıkışmış mı hissediyorsunuz? İş yükünüzden mi bunaldınız? Ya da yöneticinizle çalışmak bir kabus mu? Sıkıntınızın kökenine indiğinizde, bu konuda bir şeyler yapabilirsiniz.
Son olarak;
İster düşüncelerinizi ister kariyerinizi değiştirin, Pazartesi günlerini sabırsızlıkla beklemek mümkün.
Zaman değerlidir ve uyandığımız her gün bir hediyedir.
Zaman biriktirilemeyen ve bu nedenle dikkatli harcanması gereken tek şeydir.
Zamanınızı anlamlı kılın!
