top of page

Hepimizi İyileştirecek Bir Sözcük: Sawubona!

Güncelleme tarihi: 21 Ara 2023

''Sözcükler, insanların kullandığı en güçlü ilaçlardır.'' der Rudyard Kipling.

Bugün bu sözün önemini bir kez daha kavradım.

Çünkü hepimizi iyileştirme potansiyeline sahip bir selamlaşma sözcüğüyle karşılaştım: ''Sawubona''

Sawubona: Seni Görüyorum!

Sawubona, Afrika'nın Zulu kabilesi'nin geleneksel bir selamlaşma şekli.

Sözcüğün altında ise şu anlamlar yatıyor:

''Seni görüyorum'', ''Sana değer veriyorum'', ''Varlığını saygı ve kabul ile karşılıyorum.''

Bir tür antlaşma da diyebiliriz:

Özünü görmeye çalışacağıma; sadece dikkatimi çeken kısımlarına değil, tamamıyla sana bakacağıma; tüm insanlığını görmeye, kusurlarını kabul etmeye, kim olduğuna tanıklık etmeye söz veriyorum.

Yani benim için yalnızca bir unvan değilsin, yalnızca çalışanım değilsin, yalnızca bir müşterim değilsin, yalnızca komşum değilsin…

Aslında bizi var edenin, birbirimizle olan ilişkilerimiz ve karşılıklı kabullerimiz olduğunu vurguluyor bu sözcük.

Sawubona'ya geleneksel cevap verme ifadesi ise "ngikhona."

''Buradayım'' anlamına gelen bu sözcüğün derinlerine inince, ''karşıdaki kişiye görüldüğünüzü, anlaşıldığınızı ve kişisel değerinizin kabul edildiğini hissettiğinizi'' ifade etmiş oluyorsunuz.

Bunu yaptığımızda sadece birbirinin yanından geçen iki insan değil, enerjilerini paylaşan ve bundan güç bulan iki insan oluyoruz.

''Bir kelimenin insanın hayatını değiştirdiği çok görülmüştür.'' Balzac


Birbirimizi Görmeye İhtiyacımız Var

Birçoğumuzun gerçek ve insani bağlantılara duyduğu özlem giderek artmasına rağmen hapsolduğumuz günlük alışkanlıklar bunu neredeyse imkansız kılıyor.

''Selam'', ''Naber'' gibi rutinleştirdiğimiz sözcüklerle, gözlerinin içine bile bakmadan selamlıyoruz insanları.

Benzer, standart yanıtlar almayı bekliyoruz.

Birisi derdini anlatmaya başladığında yargılıyoruz, anlamak için çaba harcamıyoruz.

Etkileşim kurduğumuz insanlarla oturup konuşamayacak, onlarla ilişki kuramayacak ve onları tanıyamayacak kadar meşguluz gibi hissediyor ve hareket ediyoruz.

Düşünsenize, hiçbir insani yönü olmayan, ''ghosting'', ''gashlighting'' gibi bencil davranış biçimlerinin virüs gibi yayıldığı zamanlardayız.

Bu yüzden birbirimizi gerçekten görmeye her zamankinden çok ihtiyacımız var.



Peki Değer Verdiğimizi Hissettirmek İçin Neler Yapabiliriz?


Eğer bir liderseniz, bir süredir görmediğiniz bir çalışanı gördüğünüzde, ona hızlı bir "merhaba"dan daha fazlasını vermek için 60 saniye ayırabilirsiniz; onunla göz teması kurduğunuzu ve tamamen orada olduğunuzu hissettirmeniz önemli olan.

Ona çocukları veya ilgi alanları gibi gerçekten merak ettiğiniz bir şey hakkında bir soru sorabilirsiniz. Veya sadece "Bana ihtiyacın var mı?" diye sorabilirsiniz.

Tabii ki burada mesele soru değil. Mesela, o ana odaklanmak ve dinlemek, dikkatiniz dağılmadan cevabı gerçekten duymak. Ve sonrasında duyulduğunu ona hissettirmek…

Tüm bunlar birkaç saniye içinde gerçekleşebilir.

Hiçbir maliyeti yok ve bir insanın günü üzerinde çok büyük bir pozitif etkisi olabilir.

Bireysel etkinin yanı sıra, sağlıklı bir kültür için sağlam bir temel oluşturmak için de çok önemli.

Bu tür etkileşimler, insanlarda doğru yerde ve kendilerini umursayan insanlarla birlikte çalıştıkları hissini uyandırır.

Veya bir girişimcisiniz diyelim.

Yapacağınız en önemli yatırım, müşterilerinizle bağlantı kurmaya ve onları dinlemeye yaptığınız yatırım olabilir.

Onları gerçekten görmelisiniz; umutlarını, hayallerini, hedeflerini, özlemlerini…

Aksi halde onların hayatlarında olumlu bir değişiklik yapma olasılığınız çok düşük kalacaktır.

Eğer bir ebeveynseniz çocuğunuza her gün onu gördüğünüzü, tüm kusur ve hatalarıyla onu kabul ettiğinizi hatırlatmalısınız.

Eşinize/sevgilinize her gün onun özünü bildiğinizi, ona değer verdiğinizi ve kabul ettiğinizi hatırlatabilirsiniz.

Gerçek bağlantılar ve anlamlı ilişkiler herkese, her yerde, her zaman çok iyi gelir.

Ve görmeyi unutmuş bu dünyada, görmeyi seçmek yapılacak en anlamlı hareketlerden biri olacaktır.

Hadi bugün ilk karşılaştığınız kişiyi ''sawubona!'' diyerek selamlayın ve oluşacak o büyülü ortamın tadını çıkarın. :)

***

Benzer içeriklerden ilham almak ve büyüme yolculuğunuzda hızlanmak isterseniz, hemen buradan ücretsiz bültenimize üye olabilirsiniz.


Sizinle aynı yollardan geçen bir topluluğun içinde hayallerinizi büyütmek isterseniz ise; Haddini Aş Kulübü'nde sizi bekliyoruz.

2.528 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page