top of page
Yazarın fotoğrafıPınar Özkent

Yapay Zeka Çağındaki Yeni Normalimiz: Değişime Hızlı Adaptasyon

Bir şeyler çok hızlı değişiyor, sanırım ben geride kaldım…


Ne zaman bu yapay zeka bu kadar popüler oldu?


Bizim yaptığımız işi yapacak, bize gerek kalmayacak diyorlar…


Kendi elimizle celladımızı yetiştiriyoruz, Terminatörlere çok az kaldı…


Bunları bir ya da birkaçını düşündünüz ya da etrafınızla konuştunuz mu? Yalnız değilsiniz!




Evet, belki de tarihin en hızlı değişimlerinden ve ilerlemelerinden birine tanık oluyoruz.


Hem değişimin bu kadar hızlı olması, hem öğrenmiş kaygılarımız - izlediğimiz onlarca yapay zeka distopyası - hem de değişimin içeriği, konuyu merak etmekle birlikte, ister istemez, endişelenmemize yol açıyor.


Değişim ise, garip olacak belki ama, insan beyninin doğasına ters bir durum. İnsan beyni, hayatta kalmamız ve dünya hakkındaki anlayışımızın korunması için tasarlandığından,

genellikle rutin ve öngörülebilirlikten hoşlanır.


Beynimiz alışkanlıklar oluşturmayı sever çünkü alışkanlıklar beynin enerjiyi tasarruf etmesine ve düşünme sürecini otomatikleştirmesine yardımcı olur.


Ancak yeni bir durumla karşılaştığımızda veya değişiklik yapmamız gerektiğinde, beynimizin daha fazla enerji harcaması ve bilinçli düşünme mekanizmalarını devreye sokması gerekir.


Bu nedenle, beynimiz genellikle konfor alanını terk etmek yerine bilinen ve tahmin edilebilir olanı tercih eder.


Değişim genellikle belirsizlikle ilişkilidir ve belirsizlik de genellikle korku ve endişeyi tetikler. Dediğim gibi, potansiyel tehlikeleri önlemek için belirsizlikten kaçınmaya programlanmış durumdayız. Bu nedenle, değişimlere direnmek beynimizin bir savunma mekanizması.


Kabul etmek gerekiyor ki, yaşanan değişimleri benimsemek ve adapte olmak her zaman kolay olmayabilir. Ve bu belirsizlik korkuya ve bazı komplo teorileri üretmemize sebep olabilir.


Beynimizin diğer bir özelliği de korku ve kaygıya daha fazla dikkat kesilmesi. O yüzden komplo teorileri, ya da korku yaratan içerikler çok daha hızlı yayılır. Bu içeriklere daha fazla maruz kalırız, daha fazla dikkat ederiz.


Yapay zeka hayatımıza o kadar hızlı girdi ki, korkalım mı yoksa hemen adapte mi olalım konusunda da kafalar karışmaya başladı. Bahsettiğim sebeplerden dolayı negatif olan tarafı düşünme ihtimalimiz de haliyle daha yüksek.


Bir yandan da her gün, takip edemeyeceğimiz bir hızda yeni yapay zeka araçları çıkıyor, insanlar yapay zekanın kullanımlarıyla ilgili enfes paylaşımlar yapıyor, sanat eserinden daha etkili resim ve fotoğraflar görüyoruz, reklam filmleri çekiyor, 3 boyutlu mekanlar tasarlıyor, sesimizi kopyalıyor, görsel ve videoları düzenliyor, görüntümüzü kopyalayıp biz konuşuyormuşuz gibi yapıyor. Ve sadece siz bunu okurken bile hayal edemeyeceğimiz daha ne yenilikler çıkıyor.


Bunların hepsi hem ürkütücü hem de heyecan verici. Nasıl kullandığımıza göre tarafını belirleyecek bir durum yani.


Sesimizin ve görüntümüzün kopyalanması şüphesiz ki, Black Mirror'ı aratmayacak sonuçlara sebep olabilir, dolandırıcılara fırsat verebilir. Ve bir yandan da sesini kaybetmeye başlamış birisine nefes de olabilir.


Bir şey birinin kötüye kullanması onu kötü yapmıyor aslında. Yapay zeka ile yapılan

ve yapılacak onlarca iyi şeyi de düşününce, kötüye kullanım konusu yasa koyucuların çabasıyla azaltılabilir.


AB Parlamentosu, yapay zekanın getirebileceği olası tehlikeli durumlar için önlemini almaya başladı bile. Yani yapay zeka üreticilerinin, piyasaya sürmeden önce ürünlerini incelemeye sunmaları gerekecek. Ya da kamusal alanda yüz tanıma gibi biyometrik tanımlama sistemlerine yasaklar getiriyorlar. Olası sahtekarlıklar da şu an hayatımızda olduğu gibi maalesef olmaya da devam edecektir. Ancak bunu tabii ki yasa koyucuların ele alması gerekiyor. Bizim gündemimiz bunlar değil.


Bizim gündemimiz, ben bu değişim rüzgarının neresinden tutabilirim, kendi faydama, toplum

faydasına nasıl çevirebilirim olmalı. Avukat, tıp doktoru, öğretmen, beyaz yakalı, anne, bana

farketmez hepimizin hayatında, iş yapış biçimlerimizde bizi yavaşlatan, verimimizi düşüren sorunlar var. Ben bu sorunları acaba yapay zeka ile nasıl çözebilirim diye düşünmemiz gerekiyor.


İleride bizi neler bekliyor, ne olacak, ne yapmalıyız, bu hızlı gelişmelere nasıl yetişebiliriz gibi soruların yanıtlarını da gelecekteki yazılarda paylaşmaya devam edeceğim.


Bu konuda ne yapabileceğinizi biliyorsanız, hiç vakit kaybetmeden adımlarınızı atmaya başlayın. Bir şekilde başlamak ve devam etmek, bu süreçteki en önemli unsurlardan biri.


Yeni öğrendiklerimizle birlikte, yavaş yavaş birçok şeyin değişmekte olduğunu ve değişimin yeni normal olacağını anlamamız gerekiyor.


İlerlemenin hızı sizi korkutmasın, sadece yeni şeyler öğrenmeye açık olun ve bu yeni dünyaya adapte olmaya çalışmakla başlayın.

324 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Yazı: Blog2_Post
bottom of page