Sürekli hatırlanması gereken bir gerçek: Gelecekteki nasıl bir hayat yaşayacağımız, büyük ölçüde bugün zihnimizi nasıl kullandığımıza, onu ne ölçüde kontrol altına aldığımıza bağlı.
Doğru kullanılan, bizim kontrolümüz altındaki, güçlü bir zihin, bizi istediğimiz her şeye ulaştırabilir. Yanlış kullanılan zihin ise hayatımızı karartabilir.
Bu yazımda, Brian Tracy’nin ‘’Maksimum Başarı’’ kitabından aldığım notlardan da faydalanarak zihnimizin ustası olmak için neler yapabileceğimizden bahsediyorum.
Kontrolü Ele Al
Kararlı olmanın, tam olarak neyi istediğimizi bilmenin bizim için ne denli önemli olduğunun birçoğumuz farkında bile değiliz.
Hayatımızı kontrol altına almak içsel bir disiplinden, kendimizi iyi tanımak, doğru davranmak ve düşüncelerimize hakim olmaktan geçiyor. Ancak bu şekilde mutlu, başarılı ve kendine güvenen biri olabiliriz.
Kontrolü başkalarının eline verdiğimizde, yani başkalarının istediği şekilde düşündüğümüzde ve davrandığımızda ise çaresiz, huzursuz ve değersiz hissederiz.
Sizin rızanız olmadan, hiç kimse sizin kendinizi değersiz hissetmenize neden olamaz. Eleanor Roosevelt
Şunu düşünmeliyiz: Hangi durumlarda kendimizi olumlu ve kontrol içinde, hangi durumlarda tam tersi hissediyoruz?
Sonrasında bizi strese ve çaresizliğe sürükleyen etkenleri kontrol altına alabilmek için neler yapabileceğimiz üzerine düşünmeli ve hepsinden bir şekilde kurtulmalıyız.
Bu bizim en önemli sorumluluğumuz aslına bakarsanız. Gelecekteki hayatımızı inşa ederken temelimizin sağlam olmasını istiyorsak kontrolü bugünden ele almamız gerekiyor.
Ne Ekersen Onu Biçersin
Hayatta hiçbir şeyin tesadüf olmadığına inananlardanım.
Başımıza gelen her türlü olayın, başarılarımızın ya da başarısızlıklarımızın, mutluluğumuzun ya da mutsuzluğumuzun, hastalıklarımızın ya da sağlığımızın muhakkak bir sebebi var.
Bu yüzden içinde bulunduğumuz zor duruma lanet okumak yerine, sakince bunun nedenlerini analiz etmemiz gerekiyor.
Karanlığa lanet okumaktansa bir mum yakmak daha iyidir. İskoç Özdeyişi
Bugün deneyimlediğimiz her şey, geçmişteki seçimlerimizle, bize veya başkasına ait olan bir düşünce ile başlamıştır. Dolayısıyla düşüncelerimizin ve eylemlerimizin kalitesini değiştirdiğimiz sürece hayatımızın kalitesi de değişecektir.
Doğru sebepleri ektiğimizde, arzu ettiğimiz etkileri biçeriz ve hayata neyi verirsek, onu alırız.
İnandıklarına Dikkat Et
İşin içine duygularınızı katarak inandığınız şeyler, sizin gerçekleriniz haline gelirler.
Çünkü inandıklarımız bize bir çeşit tünel vizyon sağlıyor. Sanki bir tünele girmişiz gibi, inandıklarımıza uygun olmayan her türlü bilgi akışını görmezden gelmeye başlıyoruz.
İnanç gerçeğin kendisini yaratır. William James
Eğer istediğimizi başaracağımıza dair sonsuz bir inanç olursa yüreğimizde, ne yaşarsak yaşayalım hedeflerimizi kovalamaya devam ederiz. O inançtır bizi azimli, güçlü ve durdurulamaz yapan.
Zihnimizin önündeki en büyük engel ise, kendi kendimizi sınırlayan inançlarımızın içinde gizlidir. Bizi kısıtlayan, yeni şeyler denemekten alıkoyan, gerçekleri görmemize engel olan inançlardır bunlar.
Örneğin iş hayatında yeteneğimiz olmayan bir konuda başarısız olduğumuzda yeterince zeki olmadığımızı düşünebilir, kendimizi eksik ve değersiz hissedebiliriz. Aslında küçük bir meseleden doğan bu inanç, tüm hayatımızı etkiler biz farkında olmadan.
Ve biliyor musunuz? bizi kısıtlayan inançlarımızın birçoğu doğru değildir aslında.
İnancımız her neyse, ona yeterince güçlü şekilde bağlandığımızda, o artık bizim realitemiz olur. Bu inancımıza uygun şekilde hareket eder, düşünür ve iletişim kurarız.
Bu yüzden inançlarımızı çok iyi belirlemeli, hiçbir şeyin potansiyelimizi kısıtlamasına izin vermemeliyiz.
Bir şeyi yapabileceğinize veya yapamayacağınıza mı inanıyorsunuz? Her iki durumda da haklısınız. Henry Ford