top of page

Depresif Hissediyorsanız, Bu 3 Yöntem İşinize Yarayabilir!

Güncelleme tarihi: 30 Mar 2023

95 yılında, pastırma yazı sıkıcılığında bir Kasım günü annemin hayattan artık keyif almadığını ve yaşamayı anlamsız bulduğunu öğrenmiştim.

15 yaşındaydım ve okuldan eve döndüğümü fark etmeyen annem, ağlayarak dertleşiyordu bir dostuyla. "Bazen fişimi çekesim geliyor" diye anlatıyordu karşısındakinden bir teselli dahi beklemeden. Öylece vazgeçmiş..

Salon kapısının eşiğinde oldum olası ısıtamadığım ellerim kaskatı kesilmişti.

Annemin bu denli çaresiz bir mutsuzluk içinde olduğunu aniden öğrenmek mi, kendine bir zarar verir düşüncesi mi, yoksa hissettiğim o derin şaşkınlık mı beni en çok vurmuştu, şimdi hatırlamıyorum.

Annem ömrümde tanıdığım en güçlü insandı. Sağlık sorunları nedeniyle defalarca irili ufaklı ameliyatlar geçirmiş olmasına rağmen en sancılı anlarda bile yakınmazdı.

O yıllar için güçlü bir kariyeri vardı. Büyük bir bankanın şube müdürüydü, ki 80'lerdeki banka ve şube sayısını düşündüğünüzde etki alanının geniş olduğunu tahmin edersiniz.

Bir imzası, sözü, bakışı birçok kapıyı açardı.

Çok bakımlı, neşeli ve hareketliydi. Ailedeki birçok kişi, dedem dahil, ondan fikir alırdı.

Bir çocuk için tüm bunlar o kişiyi bir "Superwoman" ilan etmek için yeterliydi. İşte tam da bu nedenle duyduklarım karşısında donakalmıştım.

Annem çok şükür ki o dönemi hasarsız atlattı. Major depresyon tanısıyla uzun bir tedavi süreci oldu. Emeklilik sonrası "bir işe yaramama" hissi, boşluk duygusu, zaman bolluğu gibi pek çok neden üst üste birikmiş ve sağlığını etkilemişti.

O tedavisi sürecinde hayatla yeniden barışırken, ben de hayata dair çok önemli bir şey öğrenmiştim:

Herkes kırılıp bükülebilir, çökebilir, yaşam karşısında bozguna uğramış hissedebilirdi.

Kimse ilelebet güçlü değildi ve hayat zaman zaman karmaşık bir labirentti.

Herkesin günün birinde kaybolmuş, üzgün, umutsuz hissedebileceğini erken yaşlarda kabullenmek başka türlü bir güç veriyor insana.

Kendi yaşamımın alabora olduğunu hissettiğim dönemler yaşadığımda, bu duygu durumunun insani olduğunu, bende bir tuhaflık olmadığını ve bir şekilde toparlayacağımı bilmek iyi gelmişti sonraları.

Eğer benzer hisler içindeyseniz, bilin ki yalnız değilsiniz ve geçecek.



1.000 Saatlik Mutluluk Araştırması


Bruce Feiler babasıyla benzer bir deneyim yaşamış ve kendi hayat evrelerinde mutluluğu sorgulamış popüler bir yazar.

40'lı yaşlarında derin bir depresyon yaşadıktan sonra 3 yıl boyunca ABD'yi baştan başa dolaşıyor ve hayatında büyük zorlayıcı dönüşümler yaşayan insanların hikayelerini topluyor.

1.000 saati aşkın bu görüşmelerin notlarını analiz etmek için ekibiyle 1 yıl boyunca çalışıyor ve acı veren yaşam döngülerinden çıkmak için 3 ortak bakış açısının / alışkanlığın işe yaradığını ortaya koyuyor.

Depresif ve Sıkışmış Hissettiğimizde İşe Yarayacak 3 Yöntem

1. Kendi Yönteminizi Belirleyin.

Hayat depremleri sırasında genel kanı şudur: Önce yas tutacaksın, sonra kabullenmişlikle olaydan çıkıp yeni hayatın için çözümler / alternatifler geliştireceksin, sonra yeni bir başlangıç yapacaksın.

Feiler, bu yöntemin herkeste işe yaramadığını söylüyor. Bazı insanlar yas yaşamaktansa, çözüm yolu aramakta iyidirler ve bu bilindik aşamaların lineer devam etmesi gerekmez.

Bir boşanma ya da iflas sonrası kimileri içine kapanıp süreci yönetmeye çalışırken, kimileri kalabalıklara karışıp "sırada ne var?" dediklerinde içinde bulundukları durumu daha kolay atlatabilir.

Bu nedenle tek bir doğru, tek bir yol yoktur. Size neyin iyi geleceğini en iyi siz bilirsiniz.

2. Yeni Bir Şeyler Deneyin.

Feiler, hayatında büyük fırtınalar kopmuş insanların yeniden devam etmelerini sağlayan ortak şeylerden birinin yeni bir şey denemek / öğrenmek olduğunu söylüyor.

Çünkü zihin o karmaşa içindeyken bile yeni şeyler denediğinde, öğrenmeye odaklanabiliyor, ki bu da hayatı yeniden farklı bir şekilde görmemizi kolaylaştırıyor.

Araştırmalarında rastladığı kişilerin denediği yenilikler şöyle:

Uçak kullanmayı öğrenmek, belirli bir ülkenin mutfağını tanımak ve yeni tarifler denemeye başlamak, resim kursuna gitmek, koroya katılmak gibi..

Aslında zihnimizi yeniliklere açtığımız her an, kendimize yeni bir yaşam yolu inşa etmek de kolaylaşıyor.

Kabus gibi biten evliliğimin ardından, bende işe yarayan şey de bu yöntemdi:

O dönem yazarlık atölyelerini araştırmış ve pek çok farklı kurs tamamlamıştım. Yazmaya odaklandığım o aylar sonrasında, çok da farkında olmadan ve kendimi zorlamadan iyileşmiştim.

İnsan kendine başka bir amaç belirlediğinde gerçekten çıkış yolları aydınlanıyor.

3. Başkalarından Destek Alın.

Büyük bir yaşam depreminden geçerken, bunu yalnız atlatmamız neredeyse imkansız.

Bir uzmanla konuşmak, terapiye gitmek, dostlarımızla / ailemizle paylaşmak çıkış yolunu kısaltıyor, diyor Feiler.

Bu noktada unutmamamız gereken bir şey var. O da nasıl bir yaklaşımın bizde işe yaradığını bilmek ve karşımızdaki kişiye bunu aktarmak. (Beklentilerimizi doğru iletmekten bahsediyorum.)

Kimi insan şunu duymaya ihtiyaç duyuyor: "Bu çok üzücü bir durum, haklısın, ben yanındayım."

Kiminde şu işe yarıyor: "Merak etme sen atlatırsın, güçlüsün, neden ....... denemiyorsun?"

Kiminde ise şu yaklaşım düğümü çözüyor: "Hadi toparlan, kendine gel, yazık döktüğün yaşlara!"

Hepimizin motivasyon cümleleri ve ihtiyacımız olan destek türü farklı olduğundan, hem kendimizde hem de karşımızda neyin işe yaradığına kafa yormamız gerektiğine ve bunu karşımızdakine net aktarmamızın önemli olduğuna inanıyorum.

***

Belki de hepsinden önemlisi, hayatın tek bir doğrusal düzlemde akmadığını kabullenmek.

Eski zamanlardaki gibi tek bir iş, tek bir yaşam tarzı, rutin giden hayatlar artık pek yok. Hepimizi dönüştüren ve farkındalıklarımızı arttıran bir dünya düzenindeyiz.

Böylesi bir dünyada ise büyük - zorlayıcı - dengemizi bozan deneyimlerden kaçmak imkansız.

Belki de hayatın, atalarımızın yaşadığından çok daha farklı iniş çıkışlar getirdiğini ve bunun artık "normal bir hayat düzeni" olduğunu kabullensek, rahatlayacağız.

Kim bilir?


***

Haddini Aş Kulübü'ne Davetlisiniz!




1.724 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page