Temel anlamda, hayatlarımız üç faktör tarafından şekillendirilir:
1) İsteklerimiz: Finansal başarı, sağlıklı ilişkiler, fiziksel ve zihinsel sağlık, başarı, kariyer vb.
2) Bu isteklerin bedeli: İsteklerimizi gerçekleştirmek için maddi ve manevi harcamamız gerekenler
3) Bu bedelleri ödemeye istekli olma: İsteklerimizi gerçekleştirecek bu harcamaları yapmaya istekli olup olmadığımız veya daha basit alternatifler için "pazarlık yapmaya" çalışıp çalışmadığımız.
Çoğu insan ilkine odaklanırken nadiren iki ve üçüncü faktörlerle ilgili derin düşünür. Bunlar hakkında düşünse bile, genellikle belirsiz ya da genel kavramlar çerçevesinde kalır.
Ancak isteklerimizin bedelini düşünmemek, onları asla elde edememek anlamına gelir - hatta daha da kötüsü, onları elde ettikten sonra, aslında o bedele değmediğini fark etmektir.
Hayatta başarmak istediğimiz her şeyin bir fiyat etiketi (bedeli) vardır. İstediğimiz şeyleri ya parayla satın alırız, ya da elde etmek için (kariyer gibi) belirli aksiyon adımlarına ihtiyaç duyarız.
Bu kapsamda aslolan "liste bedeli" ve "gerçek bedel" farkındalığıdır.
Liste Bedeli: İstediğiniz şeyi satın almak için ödemeniz gereken gerçek, doğrudan bedel. Bu şeyi satın almak veya elde etmek için gereken çaba, sıkı çalışma, disiplin ve enerji.
Gerçek Bedel: Liste fiyatının dışında, o hedefe giden yolculuktaki fedakarlıkların, vazgeçişlerin ve fırsat maliyetinin saklı olduğu, dolaylı bedeldir. Gerçek bedel, bir şeye "evet" diyerek "hayır" dediğiniz şeyleri de kapsar.
Bugün iş dergilerinde boy boy fotoğrafları olan bir iş adamını örnek alalım.
O başarı için ödediği liste bedeli:
sayısız çalışma saatleri,
belki stratejik (ve aslında içine sinmeyen) adımlar
veya yaşamının büyük kısmını otel odalarında geçirmesi olmuş olabilir.
Ve diğer açıdan baktığımızda; bu başarının gerçek bedeli; aynı zamanda kaybedilen sevgi dolu ilişkiler, yoğun çalışma saatlerinin getirdiği sağlıksız yaşam ve örneğin bazı kararlar nedeniyle kaybettiği itibar olabilir.
Kısacası; her neye ulaşmak istiyorsak, görülen bir liste bedeli olduğu gibi, pek de görmediğimiz bir "gerçek bedel" var. Herhangi bir şeyin peşinden gitmeden önce her ikisini de hesaba kattığınızdan emin olun.
Benim yaşamdan öğrendiğim şey şu:
Hayatta birçok şey, liste bedelini düşündüğümüzde harika bir fırsat gibi görünebilir, ancak işin içine gerçek bedeli de kattığımız zaman, cazibesini yitirebilir.
Bu nedenle isteklerinizin peşinden giderken kendinizi şu 3 soruyu sormayı lütfen ihmal etmeyin:
1: Ulaşmak istediğim şeyin liste bedeli nelerdir?
Cevaplarınız genellikle açıktır - zaman, odaklanma, enerji, disiplin, para vb.
Bu noktada düşünmemiz gereken ince bir nokta var:
Ödemeniz gereken bedeller için daha kolay / kısa yollar var mı?
Eğer pratik ve verimli hamlelerde bulunursanız, daha düşük bir liste bedeli ödemeniz mümkün olabilir.
Örneğin, istediğiniz şey forma girmekse, spor salonunda haftada 3 gün 1 saat geçirmek gerektiğini düşünebilirsiniz. Ancak belki de evde 30 dakika yoğun egzersiz yaparak da aynı (veya benzer) sonuca ulaşmak mümkündür.
Ya da, bir kitap yazmak istediğinizi varsayalım. Her gün kalemi elinize almanız gerektiğini düşünebilirsiniz. Ancak belki de haftanın 2 günü odaklanmış bir zaman aralığı ile aynı sonuca ulaşmak mümkün olabilir.
2: Ulaşmak istediğim şeyin gerçek bedeli nelerdir?
Buna "evet" diyerek hayır dediğim şeyler nelerdir?
Bir hedefe giderken, ödediğiniz liste bedeli nedeni ile; atamadığınız adımları, kaçırılan fırsatları ve fedakârlıklarınızı göz önünde bulundurun.
Hangi etkinlikleri kaçıracağım? Hangi ilişkiler geri planda kalacak? Sağlığımın hangi yönleri negatif etkilenecek?
Bu soruları dürüstçe cevaplamak, ödeyeceğiniz bedeli net bir şekilde anlayarak yeni bir değerlendirme yapmanızı sağlar. Daha da önemlisi ilerledikten sonra vazgeçmek maddi -manevi çok daha zorlayıcıdır.
3: Gerçek bedeli ödemeye istekli ve hazır mıyım?
Şimdi istediğiniz her ne ise, enine boyuna değerlendirdiğinize göre son sorunuz:
Ödemeye istekli miyim?
Eğer cevap evetse, harika. Eğer cevap hayır ise, yine harika.
Amaç, sadece net bir şekilde başlamaktır. Yani karşılaşacaklarınızı ve ödeyeceklerinizi bilerek başlamak.. Böylece, ilerlediğinizde tahminizden çok daha yüksek bedeller ödemek zorunda kalmamak için önden hazırlık yapabilirsiniz.
Örneğin; kariyerinizde bir sonraki adımı atmak istiyorsunuz ve bu sizin için, bir süre çok sıkı çalışmak anlamına gelecek. Buradaki sıkı çalışmanın detaylarını düşünün. Akşam yemeklerine çoğu kez yetişememek, hafta sonlarını bilgisayar başında geçirmek gibi..
Bu bedelleri önceden somutlaştırırsanız, sevdiklerinizi buna hazırlamak ve ilişkinizin zedelenmemesi için önceden önlem almak için fırsatınız olur. Karşılıklı olarak belirleyeceğiniz bazı esneklikler ile hedeflerinize giden yolu birlikte tasarlama şansınız da olur.
Kendi hikayemde aldığım yol için liste bedeli ve gerçek bedel üzerinde düşünmek bana hep denge getirdi.
Yanlış anlaşılmasın; herhangi bir kararın yanlışlığını ve doğruluğunu tartışmıyorum. Ben de zaman zaman gerçek bedele katlanamadığım için oğlumu ve eşimi seçerken; zaman zaman da tutkulu olduğum şeyleri yapabilmek için onlarla geçireceğim zamandan fedakarlık edebiliyorum. Her iki tercihin de bana kazandırdığı bambaşka muazzam şeyler olduğunu biliyorum.
Sadece hatırlatmak istiyorum ki:
Her ne konuda hayal kuruyor veya neyi gerçekleştirmeye çalışıyorsanız, ödeyeceğiniz bedeli sadece somut çalışma saatleri gibi şeylerle belirlemeyin. Liste bedellerinin arkasında çoğu zaman hesaba katılmayan gerçek bedeller saklıdır.
Siz neyi ne kadar ödemeye isteklisiniz?