Küresel salgının yarattığı endişe, korku ve belirsizlik ortamında insanlar cevaplar için liderlerine dönüyor, güçlü liderlere her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyorlar.
Lider olmak demek, binlerce kişinin çalıştığı bir şirketin CEO’su ya da sahibi olmak demek değil bu arada. Hangi seviyede bir yönetici, hangi büyüklükte bir işletmenin sahibi olursanız olsun siz bir lidersiniz.
Ve liderliğin hakkını vermelisiniz. Özellikle de lider boşluğunu hiç kaldırmayan bugünlerde.
Bugün korona virüsü gibi felaketlerin gündemi belirlediği ortamlarda nasıl bir liderliğe ihtiyaç duyulduğunu, Gallup grubunun yaptığı bir araştırmanın ışığında yazdım.
Yazıyı okurken bir liderseniz kendinizi, bir çalışansanız de amirlerinizi ve şirketinizi zihninizde değerlendireceğinize eminim. O nedenle yorumlarınızı heyecanla bekliyorum.
Uluslarası araştırma şirketi Gallup liderlik becerileri konusunda yıllardır düzenli olarak sürdürdükleri bir araştırmayı mevcut krizin özel koşullarına uyarladı geçtiğimiz günlerde.
Pozitif bildirimler halinde tasarlanan 5 sorudan oluşan anketin amacı, liderlerin bu özel dönem için kritik davranışları sergileyip sergilemediklerini ölçümlemek.
Sorular, benim yorumlarım ve ABD’de yapılan anketlerin sonuçları şöyle:
Soru-1: Liderlerimizin net bir eylem planı var.
Belirsizliğin çok arttığı dönemlerde insanlar alıştıkları gibi iş yapamadıkları bir ortamda bulurlar kendilerini.
Çalıştıkları şirketin iş modelinin de henüz adapte olmadığı bu yeni ortamda kendilerinden ne beklendiğini de bilemezler.
Hem şirketin hem de çalışanların ne yapacağını çok net açıklayan liderler insanları rahatlatır, bir nebze de olsa belirsizliği ortadan kaldırırlar.
Gallup’a göre, ABD çalışanlarının sadece% 39’u yöneticilerinin krize tepki olarak net bir eylem planı ilettikleri konusuna “kesinlikle katılıyorum” yanıtını vermiş.
Soru-2: İşimi yapmaya devam etmek konusunda kendimi hazırlıklı hissediyorum.
Net bir hareket planı ile çalışanlarından beklentilerini açıklayan liderleri bekleyen ikinci bir görev var: Onları işlerini yeni koşullar çerçevesinde yapabilmeleri için donatmak.
Bu donanımın içinde gerekli yeni becerileri kazandıracak eğitimler, fiziksel donanımlar, yazılımlar ve iş yapma şekillerini tanımlayan yönergeler giriyor.
ABD’deki anket katılımcıların yarısından biraz fazlası (% 54) şu anda işlerini yapmaya hazır olduklarına “kesinlikle katılıyorum” yanıtını vermişler.
Benim gözlediğim kadarı ile Türkiye’de bu skorun daha düşük çıkma olasılığı oldukça yüksek.
Soru-3: Direkt amirim neler olup bittiğiyle ilgili beni çok iyi bilgilendiriyor.
Her gün yeni gelişmelerin yaşandığı ortamlarda yöneticilerin çalışanlarını sık sık olan bitenler konusunda bilgilendirmesi kritik önemde.
Bu sayede hem belirsizlikler, hem de belirsizliklerin yarattığı gereksiz endişelerden ve söylentilerden kurtulmak mümkün.
Gallup anketine katılanların yarısından azı (%48) Covid-19’un etkisi ile ilgili olarak kuruluşta neler olup bittiği konusunda amirleri tarafından bilgilendirdiğine “kesinlikle katılıyorum” yanıtını vermiş.
4- Kuruluşum sağlığımı ve refahımı önemsiyor.
Bu dönem çalışanların sadece ekonomik refahları için değil, hem kendilerinin, hem de ailelerinin sağlıkları ile ilgili olarak da endişe duydukları bir dönem.
Bu konulara hassasiyetle yaklaşan ve çalışanlarına samimi yardım elini uzatan liderlerin aranmasından doğal ne olabilir ki?
ABD’deki Gallup anketi çalışanların yarısından azı (%45) kuruluşlarının genel refahlarını önemsediğine “kesinlikle katılıyorum” demiş.
5- Son 24 saattir sosyal mesafe kurallarını güçlü bir şekilde uyguluyorum.
Fiziki olarak iş yerine gitmek zorunda kalan çalışanların, burada sosyal mesafe kurallarına uygun çalışma koşullarına sahip olması çok kritik.
Maalesef bu maddeye ABD’de verilen yanıtlar pek iç açıcı değil. Bizde durumun ne olduğunu da merak etmiyor değilim.
ABD’li çalışanların sadece %27’si şirketlerinde sosyal mesafeyi “her zaman” uyguladıklarını söylüyor.
Kommentare