top of page
Yazarın fotoğrafıPınar Özkent

Stephen Hawking'den Yaşamlarımızı Dönüştürecek 3 Tavsiye

Güncelleme tarihi: 30 Mar 2023

"Adım Stephen Hawking. 21 yaşındayken hayattaki tüm beklentilerim bir anda yok oldu. O zamandan beri benim için her şey yaşamın sunduğu ekstra bir hediye. hareket edemiyor olsam da, bilgisayar aracılığıyla konuşmak zorunda kalsam da kendi zihnimde özgürüm…

Bizler çok, ama çok küçük varlıklarız. Ama çok, hem de çok önemli şeyler yapma konusunda son derece yetenekliyiz. İnsanın gayretinin sınırı olamaz. Hayat ne kadar kötü görünse de, yaşam olan yerde umut da vardır. Cesur, meraklı ve kararlı olun, imkansız görüneni başarın…''

Stephen Hawking, gelmiş geçmiş en zeki insanlardan ve Einstein'dan sonra en parlak teorik fizikçi olmasının yanı sıra oldukça sağlam bir bilgeliği var.

Özellikle nasıl daha tatmin edici bir hayat yaşanacağına dair verdiği tavsiyeler, yaşamlarımızı dönüştürecek nitelikte.

Bu yazımda Hawking'in insanlığa bıraktığı o zamansız tavsiyelerden 3 tanesini paylaşıyorum.

1. Süreklilik Her Kapıyı Açar

“Hayat ne kadar zor görünürse görünsün, her zaman yapabileceğiniz ve başarabileceğiniz bir şeyler vardır. Önemli olan pes etmemenizdir. Hayal gücünüzü serbest bırakın. Geleceği şekillendirin." Stephen Hawking

Bazen hayat zorlaşır.

Elimizden gelenin en iyisini yaptığımızı, tüm sınırları zorladığımızı düşünsek bile işler bir türlü istediğimiz gibi gitmez.

Böyle anlarda çoğunlukla vazgeçmek, devam etmekten çok daha cazip gelir.

Stephen Hawking'in hayatı bunun tam aksini söylüyor.

Hawking, motor nöronlarının %80'ini öldürecek, onu tekerlekli sandalyeye bağlayacak, konuşma yetisini büyük oranda kaybettirecek ALS hastalığına yakalandığını 21 yaşındayken öğreniyor. Hatta doktorlar ona en fazla 2 yıl ömür biçiyorlar.

Doğal olarak, Cambridge Üniversitesi'nde eğitimine devam etmenin bir anlamı olmadığını düşünüyor başlarda.

Ancak zamanla, hayatta yapacak ve keşfedecek çok şey olduğu düşüncesi bu negatif düşüncelerinin önüne geçiyor ve çalışmalarına büyük bir sebatla devam ediyor.

Önce tekerlekli sandalyesine yerleştirilen ve yazıları sese dönüştüren bir cihaz sayesinde düşüncelerini paylaşıyor insanlarla. Konuşmak istediğinde, 2600 kelimenin kayıtlı olduğu elektronik cihazı sağ eliyle sıkarak yazıyor.

El kaslarını kullanma yetisini de kaybedince yanağındaki kasları kullanarak seçmeye başlıyor kelimeleri.

Hapsolduğu güçsüz bedeninde bir gün bile bilime olan tutkusundan, evreni anlamaya çalışmaktan vazgeçmiyor.

Hatta sevdiği işi yapması ve tutkusunun peşinden koşması, onun yaşama olan tutkusunu arttırıyor. Yaşam süresinin artmasının da buna bağlı olduğuna inancım tam.

Ve Stephen Hawking, hepimizin bildiği gibi, gelmiş geçmiş en büyük bilim adamlarından birisi olarak adını tarihe yazıyor.

Devam edecek gücümüz azaldığında kendimize hep hatırlatmanız gereken muhteşem insanlar biri o.

Potansiyelimiz sınırsız.

Dünyayı/dünyamızı bize özel şekilde değiştirme gücüne sahibiz.

Pes etme lüksümüz yok… Hikayenin sonunda istediğimiz kapıyı açacağız.

“Kara delikler bilindiği kadar kara değildir. Eskiden düşünüldüğü gibi sonsuz hapishaneler de değillerdir. Kara deliklerin dışına çıkabilir ve muhtemelen de başka evrenlere geçiş yapılabilir. Yani bir kara delikte olduğunuzu düşünüyorsanız vazgeçmeyin. Bir çıkış mutlaka var. Aşağıya değil yukarıya yıldızlara bakın. Asla çalışmayı bırakmayın. Çalışmak yaşamınıza bir anlam ve amaç katar. Aşkı bulacak kadar da şanslıysanız eğer, bilin ki aşk orada, ona sıkıca sarılın.” Stephen Hawking


2. Sorgulamaya Cesaret Edin

“Ben sadece büyümemiş bir çocuğum. Sürekli ‘Nasıl?’ ve ‘Neden?’ sorularını soruyorum ve ara sıra da olsa cevaplar buluyorum.” Stephen Hawking

Büyük insanların verdiği bu tarz öğütler, bizde büyük sorular sormamız gerektiği algısı oluşturur.

Çünkü onların da kendilerine dünyanın en zor sorularını sorduklarını düşünürüz.

Ancak Newton ağaçtan düşen bir elma sayesinde yer çekimini keşfetmedi mi?

Bu basit anekdot bana, en zor cevapların bazen en basit soruları sormaktan geçtiğini hatırlatıyor.

Soru sormanın önemi hiçbir zaman hafife almamak gerek.

Soru sorarak yeni beceriler ve iç görüler kazanacağız, işimizi ve kariyerlerimizi büyüteceğiz.

Hawking, ''Büyük Sorulara Kısa Yanıtlar'' kitabında da bizi meraklı olmaya teşvik ediyor.

''Gördüğünüz şeylerin mantığını anlamaya çalışın ve evrenin var olmasını neyin sağladığını merak edin.''

Merak, hayatta başarı için belki de en kilit özelliktir. Bizi öğrenmeye, büyümeye ve ilerlemeye iten şeydir. Bunu hepimiz biliyoruz…

Ancak çoğu zaman, keşfedebileceğimiz şeylerden korktuğumuz için kendimizi yeni deneyimlere ve fikirlere kapatıyoruz.

Merakın gücünün farkında olmak, aynı zamanda açık fikirli olup yeni fikirleri kabul etmeyi de gerektiriyor.

Merak sayesinde dünyayı yeni gözlerle görebilir ve yaşamdaki problemleri çözmek için yeni yollar bulabiliriz. (Merakla ilgili şu yazımızda da epeyce konuşmuştuk.)

Hawking, her şeyi tam olarak anlamanın imkansız olduğunu da her fırsatta vurguladı.

Bilgi bir amaç değil, amaca ulaşmak için bir araçtır.

Bu yüzden hayatımızın hiçbir noktasında "öğrendim" diyerek durmamalı; bunun yerine öğrendiklerimiz de bizimle birlikte büyümeli ve sürekli genişlemelidir.

''Bilginin en büyük düşmanı cehalet değil, bilgelik yanılsamasıdır.'' Stephen Hawking


3. Zamana Yatırım Yapın


"Zamanın kıymetini çok iyi biliyorum. Anı yakalayın. Şimdi harekete geçin.” Stephen Hawking

Bazen hayatın ne kadar değerli olduğunu unutuyoruz ve yarının geleceğine güveniyoruz.

İşlerimizi erteliyoruz, sevdiklerimize zaman ayırmayı erteliyoruz, o harika fikri gerçekleştirmek için adım atmayı erteliyoruz…

Hawking'e 21 yaşında ALS teşhisi konduğunda ve hayatta yapmak istediği birçok şey varken en fazla iki sene daha yaşayabileceği söylendiğinde ''anı yaşamanın'' önemini kavrıyor.

Bu yüzden son nefesine kadar zamanın en değerli hazine olduğunu hatırlatıyor insanlığa.

Gelecek için endişelenmek ya da olanlardan pişmanlık duymak yerine şimdiyi yaşamamızı, aynı zamanda ölümlü olduğumuzun bilincinde olmamızı öneriyor her fırsatta.

En önemlisi de korkunun hayatımızın kontrolünü ele geçirmesine izin vermememizi…

O halde şimdiki anı kucaklamak gerek.

Konfor alanımızdan nasıl çıkacağımızı öğrenmek gerek.

Kendimize meydan okumamız gerek.

Ertelediklerimiz için şimdi harekete geçmek gerek.

Sonuç olarak;

Stephen Hawking, yalnızca bilime sağladığı olağanüstü katkılar nedeniyle değil, aynı zamanda ilham dolu hayat hikayesi nedeniyle dünyanın en saygın bilim adamlarından birisi.

Sıkışmış hissettiğinizde kendi bedeninde hapsolan Hawking'in neler başardığını ve insanlığa verdiği tavsiyeleri hatırlatın kendinize.

''Hayat varsa, umut da vardır'' Stephen Hawking

Benzer içeriklerden ilham almak ve büyüme yolculuğunuzda hızlanmak isterseniz, hemen buradan ücretsiz bültenimize üye olabilirsiniz.

Sizinle aynı yollardan geçen bir topluluğun içinde hayallerinizi büyütmek isterseniz; Haddini Aş Kulübü'nde sizi bekliyoruz.

1.682 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Yazı: Blog2_Post
bottom of page