Çoğumuz kusurlarımızı ve zayıflıklarımızı dünyadan saklamamız gerektiğini, kabul edilmek için belirli bir şekilde davranmamız gerektiğini düşünürüz.
"Satış işindeysem, parayı ve yeni işler peşinde koşmayı sevmeliyim."
“Girişimciysem, risk alan biri olmam gerekir.”
"Eğer bir sanatçıysam, gece kuşu olmalıyım."
"Yazarsam, yalnızlığımı sevmeliyim."
"Yatırım bankacısıysam, ofiste uyumalıyım ve hafta sonları çalışmam gerekebilir."
Nasıl davranmamız gerektiğine dair tüm bu yanlış inançların bir sonucunda, sürekli olarak içsel ve dışsal olarak kim olduğumuzla mücadele ediyoruz.
Kendimizle ilgili bazı özellikleri gizlediğimizde, mükemmeliyetçilik tarafından esir alındığımızda kendimizi kafese kapatılmış hissettiğimiz için hüsrana uğruyoruz.
Daha da önemlisi, sürekli kendimizle mücadele ettiğimiz için gerçek potansiyelimize asla ulaşamıyoruz.
Kusurlarımızı ve Zayıflıklarımızı Kucakladığımızda Ne Olur?
Kusurlarımızı ve zayıf yönlerimizi kabul etmek demek kim olduğumuzu kabul etmek demektir.
Kim olduğumuzu kabul ettiğimizde ise artık başkalarını etkilemek için enerjimizi boşa harcamayız. Böylelikle tüm enerjimizi hayatta elde etmeye çalıştığınız şeye odaklayabiliriz.
Bunu yapmayı başaran favori insanlarımdan birisi Elon Musk.
Musk, geçtiğimiz aylarda SNL programına sunuculuk yaptığı sırada Asperger Sendromu'na sahip olduğunu açıkladı ve şu ifadeleri dile getirdi:
“Saturday Night Live’ı sunmak onur verici, bunu içtenlikle söylüyorum. Bazen bir şey söyledikten sonra ‘içtenlikle söylüyorum’ diye eklemem gerekiyor, böylece insanlar içtenlikle söylediğimi anlıyorlar. Çünkü her zaman geniş bir tonlama çeşitliliğiyle konuşmuyorum. Bana söylenene göre bu durum iyi bir komedi malzemesi. Aslında bakarsanız bu gece SNL’i sunan ilk asperger sendromlu kişi olarak tarih yazıyorum; en azından itiraf eden ilk kişi olarak. Bu yüzden bu gece konuklarla çok fazla göz teması kuramayacağım. Ancak merak etmeyin; emülasyon modundayken gayet insanca davranabiliyorum.”
Konuşmasında ayrıca Twitter’da paylaştığı gönderileri de dalgaya aldı:
“Bazen garip şeyler söylediğimi ya da paylaştığımı biliyorum. Beynim böyle çalışıyor, hepsi bu. Gücendirdiğim herkese şunu söylemek istiyorum: Elektrikli arabaları tekrar icat ettim ve roketlerle Mars’a insan gönderiyorum. Sakin ve normal biri olacağımı mı düşündünüz?”
Musk'ın bunu duyurma şekli gerçekten harikaydı.
Asperger sendromuna sahip olduğunu, bir kusur gibi, olumsuz bir şeymiş gibi söylemek yerine, aspergers'li ilk Saturday Night Live sunucusu olduğu için bunu büyük bir zevkle, kutlayarak dile getirdi.
Artık gerçek benliğini dünyadan saklamaya çalışmadığına göre, başkalarına sadece iş alanında değil, kişisel düzeyde de ilham veren bir Elon Musk görüyoruz karşımızda.
Evet, hepimiz için geçerli bir gerçek: ASLA MÜKEMMEL OLMAYACAĞIZ.
Kusurlarımız ve zayıf yönlerimiz hep olacak.
Ve önümüzde her zaman iki seçenek olacak.
Ya onları kucaklayıp kabul edeceğiz ve güçlü yönlerimize odaklanacağız. (Tıplı Elon Musk'ın yaptığı gibi)
Ya da onları herkesten gizlemeye çalışarak, iç çatışmalarımızla mücadele ederken, gerçekten harikalar yaratabileceğimiz fırsatların elimizden kayıp gitmesine izin vereceğiz.
Hadi o halde, Beş Dört Üç İki Bir Ateş... Hayatınızı Değiştirin!
***
Kaynak:
Ayrıca Bakınız; Harekete Geçmekte Zorlananlar İçin 5 Dakika Kuralı