''Dünyadaki en zengin yerler mezarlıklardır; çünkü mezarlıklarda hiç gerçekleşmeyen umutları ve hayalleri, hiç yazılmamış kitapları, hiç söylenmeyen şarkıları, asla paylaşılmayan icatları ve hiç keşfedilmemiş tedavileri bulabilirsiniz. Çünkü birileri ilk adımı atmaktan, sorunlarla başa çıkmaktan veya hayallerini gerçekleştirmeye kararlı olmaktan çok korkuyordu.'' diyor Les Brown.
Çünkü o insanlar başarısız olmaktan, hata yapmaktan, onaylanmamaktan korkuyorlardı. Fikirleri ve hayalleri üzerine uzun süre düşünmekle geçmişti ömürleri ve sonunda onlarla birlikte gömülmüşlerdi.
Çünkü adım atmalarını engelleyen çok büyük bir düşmanları vardı: Mükemmeliyetçilik.
Mükemmeliyetçilik deyince benim aklıma gelen ilk isim Brene Brown oluyor açıkçası.
Onun yazıları sayesinde, mükemmeliyetçi dürtülerimi aşma konusunda çok fazla yol katettim.
Brown'un 'Mükemmel Olmamanın Hediyeleri'' isimli kitabından can alıcı kısımları paylaşmak istedik bu hafta sizlerle.
Eğer siz de mükemmeliyetçiliğin sizi esir aldığını düşünüyorsanız bu yazıyı okumadan geçmeyin derim.
Hadi başlayalım…
Bu özet ücretsiz üyelerimiz içindir. Uluslararası ses getirmiş tüm kitap özetlerimize ulaşmak isterseniz, sizi Kitap Ekspresi'ne davet ediyoruz.
Kitap Ekspresi'nde özetlerimiz artık sesli olarak da sizlerle buluşuyor. Kitap Ekspresi'ne üye olun, hem her hafta bir bestseller kitabın özet ve ana fikirlerine ulaşın, hem dilerseniz özeti okumak yerine dinleyin. Önceki tüm ücretli özetlere de anında ulaşabilirsiniz. Hadi tam burada bekliyoruz!
Mükemmel Olmamanın Hediyeleri
Brene Brown'a göre mükemmel olma kaygısını bir kenara bırakıp zayıflıklarımızın görülmesine izin verdiğimizde, başkalarının bizi nasıl algıladığını bırakıp gerçek benliklerimizi kabul edebiliriz.
Brown, cesaret, şefkat ve kişiler arasındaki bağları; kusurluluğun ve gönlünce yaşamayı seçmenin hediyeleri olarak adlandırıyor.
Hadi biraz daha derine inelim...
Cesaret
Kim olduğumuz, ne hissettiğimiz ve deneyimlerimiz (iyi ya da kötü) hakkında dürüst ve açık bir şekilde konuşmak cesaretin tanımıdır.
Gerçek ve kahramanca olan cesaret, hayatımızı ortaya koymakla ilgilidir.
Sıradan cesaret ise kırılganlıklarımızı ortaya koymakla ilgilidir. Ancak bugünün dünyasında, bu oldukça sıra dışı kabul edilen ve nadir karşılaşılan bir durum maalesef.
Kısacası Brene'nin tanımladığı cesaret; hiç yürümediğin yollara atmak kendini. Korkusuzca kendi öykünün kahramanı olmak... Savunmasız ve çaresiz hissetsen bile asla geri dönmemek...
Merhamet
Merhamet pratiği cüretkardır.
Rahatlamayı öğrenmeyi ve bizi korkutan şeye doğru yavaşça ilerlememize izin vermeyi içerir.
Merhamet uygulamasının önündeki en büyük (ve en az tartışılan) engellerden biri, sınırlar koyma ve insanları sorumlu tutma korkusudur.
Bağ
Bağ, bir nevi öz şefkat, insanlar arasında görüldüğümüzde, duyulduğumuzda ve kendimize değer verildiğini hissettiğimizde var olan enerjidir.
Yargılamadan alıp verebildiklerimizde ve ilişkilerden güç aldığımızda ortaya çıkar.
Birçoğumuz yardım eli uzatmaya istekliyiz, ancak kendimiz ihtiyaç duyduğumuzda yardım ihtiyacımızı dile getirmek konusunda çok çekimseriz.
Ayrıca Bakınız: Kitap Özeti: İnsanın Anlam Arayışı
Ben Yeterliyim!
Sevginin, Aidiyetin ve Yeterli Olmanın Gücünü Keşfetmek
Sevgiyi ve aidiyeti tam anlamıyla yaşamak istiyorsak, sevgiye ve ait olmaya layık olduğumuza inanmalıyız.
İşte samimiyetin tam kalbinde olan şey: Şu an önemlisiniz. ''Öyle değilse'' değil. ''Ne zaman'' değil. Tam da şu an sevgiye ve ait olmaya layıksınız. Tam bu dakika. Olduğunuz gibi..
Uyum - Aidiyet Dengesi
Uyum sağlamak, bir durumu değerlendirmek ve kabul edilmek için olmanız gereken kişi olmakla ilgilidir.
Öte yandan aidiyet, kim olduğunuzu değiştirmenizi gerektirmez; olduğunuz kişi olmanızı gerektirir.
Sevgi ve Aidiyet Pratiği
Brene, sevgiyi sadece söz olarak değil, eylem olarak almamız gerektiğini, her zaman bu kelimeyi söyleyip durduğumuzu, ancak nadiren ''seviyorum'' iddiamıza uygun hareket ettiğimizi söylüyor.
Her gün nasıl davrandığımız, her gün “seni seviyorum” demekten daha önemlidir.
Bu, sevgiyi ilan etmekle sevgiyi yaşamak arasındaki farktır.
Kitaptan Önemli Kılavuzlar
Özgünlük Yaratma/ İnsanların Ne Düşündüğünü Bırakma Kılavuzu
Özgünlük, her gün yapmak zorunda olduğumuz seçimlerin toplamıdır.
Bu, ortaya çıkma ve gerçek olma seçimiyle ilgilidir; yani dürüst olma seçimi veya gerçek benliklerimizin görülmesine izin verme seçimi...
Brene, özgünlüğü, olmamız gerektiğini düşündüğümüz kişiyi bırakıp kim olduğumuzu kucaklamanın günlük pratiği olarak tanımlıyor.
Gerçeği seçmek şu anlama geliyor:
Kusurlu olma, sınırlar koyma ve kendimize savunmasız kalmamıza izin verme cesaretini geliştirmek.
Hepimizin güç ve mücadeleden oluştuğunu bilmekten gelen şefkati uygulamak.
Sadece yeterli olduğumuza inandığımızda gerçekleşebilecek olan bağı ve aidiyet duygusunu beslemek.
Başkaları için “sahte bir hayat” yaşamak için kendinizi bırakmayı seçebilir veya kim olduğunuzu kucaklayabilir ve hayat hikayenize sahip olabilirsiniz.
Özgün olduğunuzda hayatı, başkalarını ve kendinizi daha çok seveceksiniz.
Öz-Şefkat Geliştirme / Mükemmeliyetçiliği Bırakma Kılavuzu
Mükemmeliyetçilik, mükemmel yaşarsak, mükemmel görünürsek ve mükemmel davranırsak suçlama, yargılama ve utanç acısını en aza indirebileceğimize ve hatta önleyebileceğimize dair yanlış bir inançtır.
Mükemmeliyetçilik kendini geliştirmek değildir. Mükemmeliyetçilik, özünde onay ve kabul kazanmaya çalışmakla ilgilidir.
Sağlıklı çaba kendi kendine odaklıdır: Nasıl gelişebilirim?
Mükemmeliyetçilik diğer odaklıdır: Ne düşünecekler?
Şükran ve Sevinç Yetiştirme / Kıtlığı ve Karanlık Korkusunu Bırakma Kılavuzu
Gerçek neşeyi getiren sadece tutum değil, şükran pratiğidir.
Öyle görünüyor ki, uygulamasız şükran, çalışma ve çabasız bir inanç gibi olabilir, canlı değildir.
Bolluk ve kıtlık arasında yeterlilik vardır. Zar zor yeterli veya fazlasıyla yeterli bir ölçü değildir. Yeterlilik kesinlikle bir miktar değildir.
Bu bir deneyimdir, ürettiğimiz bir bağlamdır, bir beyandır, yeterli olduğunun ve bizim yeterli olduğumuzun bilgisidir.
Sakinlik ve Durgunluk Geliştirme / Yaşam Tarzı Olarak Kaygıyı Bırakma Kılavuzu
Brene araştırmasında, tüm kalbiyle yaşayan insanların kaygısız olmadıklarını ya da kaygıdan kaçınmadıklarını, onların kaygının farkında olduklarını keşfediyor.
Kaygının bir gerçeklik olduğunu kabul etmekle birlikte; bir yaşam tarzı olmadığını da kabul ettiklerini söyler.
Bunu, yaşamlarında sakinlik ve dinginlik geliştirerek ve bu uygulamaları norm haline getirerek yaptılar. Her ikisi de kulağa aynı gelse de öyle değil ve Brene bunu şu şekilde açıklıyor;
Sakinlik, duygusal tepkiselliği yönetirken bakış açısı ve farkındalık yaratmaktır.
Dinginlik, hiçliğe odaklanmakla ilgili değildir; bir açıklık yaratmakla ilgilidir.
Duygusal olarak dağınık olmayan bir alan açıyor ve kendimize hissetmemize, düşünmemize, hayal kurmamıza ve sorgulamamıza izin veriyor.
Sonuç Olarak;
Başkalarının düşünce ve görüşleri hakkında endişelenmekten, kendinizi onlara kusursuz göstermekten vazgeçmedikçe sonsuza kadar onların esiri olmakla kalacak, muhtemelen kendinizi gerçekleştiremeden yaşayıp gideceksiniz.
Mükemmel olmaya çalışmadan ve kendinizi başkalarının ne düşündüğüyle özdeşleştirmeden, bugün ne olursa olsun “ben yeterliyim” duygusuna kalbinizi verin.
Bu şekilde daha cesur, şefkatli ve bağlantılı olacaksınız. Ve gönülden yaşamak, bir dönüm noktası değil, hiç bitmeyen bir süreçtir.
Kitaptan Önemli Alıntılar
🖍 "Sevmek ve kendimizi kabullenmek cesaret eylemidir. Kendini en sona bırak! diyen bir toplumda, öz sevgi ve kendini kabullenmek bir devrimdir.''
🖍 ''Gece yatağa, “evet hatalarım var ve bazen de korkuyorum ama bu benim özümde iyi kalpli bir insan olduğum gerçeğini değiştirmez” diye düşünerek girmemiz gerekir.''
🖍 "Mükemmeliyetçi toplumumuzda kendini kabul ettirmenin ne kadar zor ve aidiyet ihtiyacımızın ne kadar fiziksel bağlantılı olduğu düşünülürse, hayatlarımızı uyum sağlamaya ve onay kazanmaya çalışarak geçirmemiz şaşırtıcı değildir.''
🖍 ''İnsanlar renkli cam pencereler gibidir. Güneş çıktığında ışık saçar ve parlarlar ama karanlık çöktüğünde güzellikleri ancak içten gelen bir ışık varsa açığa çıkar.''
🖍 ''Sağlıklı çabayla mükemmeliyetçilik arasındaki farkı anlamak, kalkanı bırakmak ve yaşamınızı kavramak açısından önemlidir.''
🖍 ''Kıyaslama mutluluk hırsızıdır.''
Birkaç Küçük Ekleme
- Eğer henüz Haddini Aş Bülten üyesi değilseniz ve benzer içeriklerden ilham almak isterseniz; buradan bülten ailemize katılabilirsiniz.
- Eğer;
İş yaşamınızda sıkışmış ve mutsuz hissediyorsanız;
Kariyerinizdeki bir sonraki adım konusunda netliğe ihtiyacınız varsa;
Ne iş yaparsanız daha başarılı ve mutlu hissedeceğinizi henüz bulamadıysanız;
Mentor olarak da yolculuğunuza eşlik etmeye hazırız.