top of page

Dolu Dolu Yaşama Sanatı

Güncelleme tarihi: 30 Mar 2023

İnsanların, yıllardır hiç değişmeyen ortak bir fikri, yakındığı bir şey var: ‘’Yaşam çok kısa ve zaman çok hızlı geçiyor.’’

Sizi bilmem ama ben buna katılmıyorum. Bu konuya Romalı düşünür Seneca’nın çok beğendiğim, insana durup içinde bulunduğu yaşamı sorgulatan ifadeleri ile başlamak istiyorum.

Şöyle diyor Seneca:

‘’Aslında yaşam süremiz kısa değildir, tersine biz onun çoğunu boşa harcarız. Yaşam yeterince uzundur ve tümü iyi kullanıldığında büyük işler başarabileceğimiz uzunlukta, cömertçe verilmiştir. Ancak yaşam değerli bir amaç uğruna harcanmadığında, gevşekçe ve özensizce çarçur edildiğinde sonunda ölüm abanır ve geçişini fark etmediğimiz yaşamın geçip gittiğini görürüz. O zaman durum şöyledir; bize verilen yaşam kısa değildir, biz onu kısaltırız.’’

Ne dersiniz? Yaşam gerçekten kısa mı yoksa biz onu kullanmasını mı bilmiyoruz?

Hadi o zaman şöyle bir düşünelim: En son ne zaman gerçek amacınıza bir adım daha yaklaştığınızı hissettiğiniz işler yaparak, tutkuyla çalışarak geçirdiniz bir gününüzü?

Ya da en son ne zaman kendi kendinizin buyruğu altındaydınız? Kalbinizin en son ne zaman huzurla dolduğunu hatırlıyor musunuz?

Şöyle bir etrafıma bakınca gördüğüm şey tam olarak şu: Hayatımızın bir sonu olmayacakmış gibi yaşıyoruz. Zamanın yanı başımızdan akıp gitmesine izin veriyor, ona sanki hiç tükenmeyecek bir kaynak muamelesi yapıyoruz.

Daha iyi yaşayabilmek için işlerimiz sürekli fazlasıyla başımızdan aşkın. Kaygıyla geleceğimizin planlarını yaparken, şu an elimizde olanların kayıp gitmesine izin veriyor, yarınımıza güvenip bugünü harcıyoruz.

‘’Seni kendi işlerine bağlayan herkes, seni kendinden koparır’’ Seneca

Gözden Geçirmemiz Gereken Çok Şey Var.

Kimse geri getirmeyecek geçip giden bu günlerimizi. Yaşam rotasından şaşmayacak, başladığı gibi sessizce ilerlemeye devam edecek. Bu nedenle hedeflerimize doğru yürümek için harekete geçmeliyiz işte.


‘’Bir emekli olayım da istediğim her şeye zaman ayıracağım.’’, ‘’Bir emekli olayım da istediğim gibi yaşayacağım.’’… Ne çok duyarız değil mi bu sözleri.

Peki istediklerimizi yapmaya zihnimizin ve bedenimizin dinç olduğu zamanlarda başlamak yerine yaşam sona ermek üzereyken başlamak ne kadar mantıklı?

‘’Birinin kırışıklıkları ve aklanmış saçlarından uzun bir yaşam sürdüğü çıkarımını yapmak yanlıştır. Çünkü limandan ayrıldığı gibi şiddetli bir fırtınaya yakalanmış ve oraya buraya sürüklendikten sonra, farklı yönlerden esen çeşitli yellerle aynı rotada daireler çizmiş birinin uzaklara yelken açtığını sanıyorsunuz: O uzun bir deniz yolculuğu yapmamış, yalnızca uzun süre savrulup durmuştur.’’ Seneca

Tabii bir yanda da zamanının kıymetini bilen, bu zamanın birazcığının bile ellerinden akıp gitmesine izin vermeyen insanlar var. İşte bu insanlar benim için çok güçlü ve yüce bir ruha sahip insanlar. Bu insanlar, hayatlarının her anını kendi ihtiyaçları, tutkuları, hayalleri için harcarlar. Her şeyi yaşarlar, her şeyin tadını doyasıya çıkarırlar. Ne geçmişi düşünüp ‘’keşke’’ der, ne de geleceği düşünüp kaygı duyarlar. Onlar için her yeni an, yeni bir zevk, yeni bir keşif demektir. Ve onlar stres ve kaygıdan kaçmak yerine, bu duygularla iyi geçinmenin yolunu bulanlardır. Ve bu insanlar bu yaşamın kazananları olacaklar.

Şimdi hayal etmenizi istiyorum:

Yıllar sonra geriye dönüp baktığınızda ne görmek istersiniz? Anlamsız işlerde kafa patlatmalarınızı, yan gelip yatmakla geçen zamanlarınızı, sebepsiz kederlerinizi ve hatalarınızı mı?

Yoksa değer kattığınız işleri, hayallerinizin peşinde koştuğunuz, sürekli öğrenip öğrettiğiniz, her anını doyasıya yaşadığınız günleri mi?

İşte sizin için iki seçenek.

Ya sürekli ‘’isteklerimi gerçekleştirmek için fırsatım yok.’’ diyerek yaşayacak, hayatınız boyunca günlerin kısalığından yakınacaksınız;

YA DA her anın kıymetini bilecek, her şeyi yaşayıp, her şeyin tadını doyasıya çıkaracak ve dopdolu bir hayat yaşamış olacaksınız.


***

Son bir küçük ekleme:


Eğer benzer içeriklerden ilham almak ve yaşamınızı dönüştürme cesareti bulmak isterseniz, sizi Haddini Aş E Bülten ailemize bekliyoruz.

136 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page